Aşkın en büyük delili...
Kar taneleri gibiydin...
Hep farklı farklı yağdın gönlüme... Kimi zaman bir tebessüm gibi düştün bağrıma. Kimi zamanda bir bakışın düştü, kalbimin en kuytu köşesine. Ab-ı hayat gibiydin Sevgili... Hayat verdin ölmüş duygularıma ve yeşerttin çoraklaşmış gönül toprağımı... Filizlenmiş sevgilerimdir senden kalan bana... Onlarla avuturum kendimi ve dertleşirim senden kalan anılarla... Maziden kalan Senli hatıraları toplarım avuçlarıma... Serpiştirir, saçıveririm senden kalan yalnızlığıma... Sanki çiçekler açar, yalnızlık adını verdiğim yokluğuna, Yokluğun kokunla dolar ve içime çekerim bütün iştiyakımla... Beklerim, toprağın kar tanelerini beklediği gibi, sabırla... Düşlerim, bir gün beraber yaşayacakmışız gibi, inançla... Ağlarım, yokluğunun verdiği o dayanılmaz acıyla... Göz yaşlarım ıslatır içimde kalan sana ait sevgilerimi... Bu bekleyişin sonunda kavuşmak var mıdır dersin? Kavuşamasan da, içten içe, fütursuzca seversin... Hiçbir şeyi umursamazsın, azimle bekleresin... Sahi, aşkın en büyük delili, bekleyiş değil midir; ne dersin? |