AKLANMAK İSTEMİYORUM..... ........ Bütün kâziyelerini yok saydığım Bir teoremin potasında eritiyorum Sana dâir ıspatlanmış Gerçellenmiş tüm tanıları Bir sanı Bir sanrı Bir zan Bir zehâb Bir ardıl Bir birsam olarak kalmalı bende sızısı Kalıntısı göçebe varlığının SEN denilince Ya da AŞK denilince susardı aynalar Susardı sular Serap susardı Karınca rahmindeki CENİN susardı Susardı gece Susardı YUSUF ZÜLEYHA susardı Ateşe tutardı ellerini Fesleğen Erirdi kadranları milâdın Nihâvend bir esintinin hârelenen sıcaklığıyla Soluksuz öpüşürdü rûzgar Davetkâr sessizliğiyle duvarların Şimdi Neden inadına geveze İnadına uysal İnadına yasal her şey Aşk Yanlış bir vargı mıydı yoksa Sözlerin olmaya yeminliyim Çalınırken gözlerinden Kimselerin görmediği rûyaların Bölünürken Astımlı balgamlar kusan gecelere kahırlar Hecelerken mısrâlar Şafak sayımı ihânetlerin Dayanılmaz kasık ağrılarını Uykuların olup bulmaya rûyalarını, yeminliyim Sözüm var Vatan gibi Savaş gibi Saz gibi Silah gibi Ana gibi Yãr gibi Tarih gibi Kalem gibi Kan gibi Suç gibi sevmeye seni Sözüm var Yurdun olmaya Toprağın olmaya Bayrağın andın marşın olmaya Kavgan dâvan Yengin yenilgin olmaya sözüm var Kurtarmaya geldim seni Boynunu kesen esâretinden hasretin Bir bir düşerken kaleler Beyaz gölgelere sarınıp teslim olurken Öd öksüzü askerler Talan olurken yurdumun sabahları Gecenin şefkâtli esmer koynunda Ve Maî çığlıklar sızarken Meşrûîyeti ayrı gayrı bir çocuğun Sokuluşundan anasına Ve Belcelerinden vurulurken kısraklar taylar Nadasa bıraktığım otlağımda Ve Sıkılırken gözü kan çanağı öfkeler Şakağına karanfilin Çekilirken ipi masûmiyetin günahsızlığın Ayakları altından tekmelenerek savurulurken Sehpası suçsuzluğun Suçun olmaya geldim Suçsuzluğun olmaya Ve ensene sürülen kurşunun Ucuz sokakların ahlaksız kaldırımlarından Ağaç diplerini sulayan çığlığın Cehennemî azaplara meydan okuyan gün/âhın Ve esâretin Ve cesâretin Ve ecelin Ve hâşrin Aç kapıları Devir surları Ben geldim Çok yıllık Dilsiz bir papağanın gözlerinde azâd ediyorum Yırtık gri örtüsünü yeryüzünün Özgürsün artık Daha da özgürümdür İtirâfından kaçınılmış Aşikârlığı hasıraltı edilmiş İnkâra gizlenmiş Üzeri kâbir toprağıyla örtülmüş Müzmîn bir kekemelik ağ atıyor Damarlarımda gezinen cam kırıklıklarına Bir elif ürkekliği Tekliği Ve titrekliğiyle yazdırıyorum adımı Yaşamın en çok kullanılmış pert yarımına Cehenneminden kaçırılmış Teni irin kabarcıklı Küçük bir cehennemdir ellerim Eksikliklerin fazlalıkların kefesinde dengelendiği Orantılandığı bir hâşir yeri Bir Arâsât meydanı DOKUNMA ELLERİME ..... ........ |