Hatalarımı düzelten kimse uşağım bile olsa efendim olur. -- goethe
ZEHRA ŞAHİNALP
ZEHRA ŞAHİNALP
@zehrasahinalp

BU KAÇINCI

30 Mayıs 2014 Cuma
Yorum
Şiirgram

BU KAÇINCI

( 17 kişi )

4

Yorum

14

Beğeni

5,0

Puan

3241

Okunma

BU KAÇINCI

BU KAÇINCI








Saymadım
Bilmiyorum
Topukları çatlamış
Tırnakları etine batmış çıplak ayaklarımla
Kaçıncı geçişim sokağından
Takıp
Kendinden ötelediğin zavallı yalnızlığımı
Kaçıncı geçişim
Ürkek yüreğimle dayandığım
Yok-luğu diline zımbalayan kapından
Hep yağmurlar karşılardı beni
Hep yağmurlar
Râkîk alîl bedenimi yumruklayan paytak rüzgarlar
Ve
Kepengi çekilmiş fersiz isli lambalar
Hep yağmurlar karşılardı beni
Hep yağmurlar
Beni aksırık nöbetlerinde yatak döşek yatıran
O çok sevdiğim yağmurlar





Hatırlamıyorum
Bu kaçıncı unutuşum adım atmayı
Yürümeyi
Ağyârlığın ağırlığının devrildiği sokaklarda
Kaçıncı vazgeçişim senden
Kaçıncı vazgeçişim vazgeçtiklerimden
Kaçıncı arayışım bulamayışım seni
Kapalı kapıların kilit gıcırtısına saklanan
Sus puşt karanlıklarda





Yine sokağındayım işte
Her zamankinden daha fahûr
Daha mağrûr
Fakat biraz daha bîtâp
Biraz daha bîzar
Bir yanıma yağmur vurur sinsice
Öteki yanıma hırçın âsâbî bir rüzgâr
Korkuyorum yaklaşmaya yüzüme örtük
Sırtıma dönük kapına
Dokunmaya korkuyorum
Sesini ayaklarımın altına alıp
Ezdiğim koşmalarımı çarptığım soğuk duvarlarına
Kapılarda sen yoksun
Sokaklarda yok
Duvarlarda yoksun
Sen yoksun da
Neden yokluğun var





İzleri canlı
Evden kaçışlarımın gizli gizli
Ayakkabılarım elimde
İndiğim merdivenlerin
Yanıma aldığım fenerim olamazdı hiçbir zaman
Ne de bir kutu kibritim
Hep unuturdum hırkamı
Üzerimde
Benden çok üşüyen titreyen incecik geceliğim
Öyle gelirdim işte sana
Öyle gelirdim bomboş bıraktığın sokağına
Öyle gelirdim
Ayaklarımı basa basa ayaklarıma
Zatürre illetli aforizmalarımı
Ağız burun dolusu kusa kusa soğuk yalgınlığıma
Tuta tuta alnımı
Ayak bileği kırılmış istikbâlimin ah vah yağmurlarına
Bir ben olurdum
Açık göz bir körebenin oyunbozanlığında yitirdiğim yolların ortasında
Sarmaş dolaş yalnızlığımla
Omuz omuza
Kol kola yokluğunla
Olmazdı kaldıranım
Dizlerimi dizlerime çarpan taşlara her çarptığımda
Olmazdı kimseler
Çöplüğü eşeleyen pasak salak bir kedi
Ve
Kediyi kovalayan hain pişkin bir köpekten başka
Kimseler olmazdı
Öyle gelirdim işte sana
Öyle gelirdim
Başıma cüz cüz hatmedilmiş Mushâf
Boynuma
Okunup üflenmiş muska diye aldığım varlığının sekeratgâhına
Öyle de dönerdim geri
Üstü başı kurşun yırtığı
Ölü artığı
Yokluğunu omuzlayıp
Kan kaybeden hasretini vurarak sırtıma
Dönerdim
Dönmesine ya
Her döndüğümde
Annem babam olurdu
Sana gelirken açık unuttuğum kapıda










Paylaş
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (17)

5.0

100% (17)

Bu kaçıncı Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Bu kaçıncı şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
BU KAÇINCI şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
lemide
lemide, @lemide
10.7.2014 10:34:01
Muhtesem dizelerdi Gönül'e dokunan , Huzun ve sitem bu kadar akıcı bu kadar etkileyici islenebilirdi , Tebriklerim gönülden
ayhan55akgül
ayhan55akgül, @ayhan55akgul2
2.6.2014 22:04:53
5 puan verdi
harikaa kutlarım yüreğini huzur ve sukunet yakana yapışsın yüregine saglık
Etkili Yorum
Liya Hivda
Liya Hivda, @liya-hivda
31.5.2014 10:29:27
5 puan verdi
kendi mavi gölgesine boğulan denizim
etimden çekilen kan
işte buradan
tam buramdan
yanaklarıma püsküren duru yangın
işte
işte sensizliğin içime yayılışını izle
kendi maviliğine boğulan denizim


olmasın
solmasın mavi kıvılcımları yaramın
bedenimizi aşk kılan tufan

ruhumu ıslatan yağmur
yanaklarımdaki acısu
bakışlarımızı kapkara kavuran mirâç
hangi mâhir gözlerinin ardına pusu kurmuş
hangi
içinde düğüm düğüm burkulup yatan sızı
gülüşümde ki deprem
göl yatağındaki fırtına
buram buram
her an kopacak gibi duran bir kıyamet
alır beni yamacına


rüyalardan yastığıma dökülen yapraklara
mum yaksın evde kalmış kızlar
bez bağlasın puslu yakarışımın kurumuş dallarına
karanlığı silkeleyen kanat çırpışlarıyla melekler
her sabah
çocukluğumu bıraksın
rüyalardan yastığıma dökülen yapraklara

incitmez izimin sessizliği zamanı
bu nergis kokulu körpe sevdam benim
benim bu her iklime ayrı yaralar açan çiçek
bu çocuk
bu küçük kız çocuğu
varsın kalbimin gölgesinde serinletsin sevdasını
soyum tükenirse ruhum incinmez
incitmez izimin sessizliği zamanı

akşamüstü
nefesinden alıp denize katan
salaş rüzgâr
simit
çay
kokusuyla bekledim
şimdi ay vuracak durgun yüzüne denizin
bir çığlık düşecek aramızdan
yırtılacak gerçekle hakikât /

ve yine
suskulara
lâl olacak dil
sükuna erecek yineden.!
ve leyl libasını çektim üzerime
dilim
yüreğim
kalemim
sıyah-ı mâtem.!

Can şâirem dolu dolu sevgimdesin yüreğinden öpüyorum...
beren yılmaz
beren yılmaz, @berenyilmaz
30.5.2014 08:26:08
5 puan verdi
vala büyük bir sabır ve azimle sonuna kadar okudum şiirnizi.emeğinize sağılık ah o anne babalar hep öyledir:) ve anlatım çok çok akıcı konuları bağlamanızdaki ustalıkta gözden kaçmıyor tebrğimle sevgili bayan.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.