Seni nasıl sevmemi isterdin ?
Herkes sıcak evinde otururken sokaklarda dolaşan,
Ayağında yırtık ve birkaç numara büyük ayakkabılarıyla . .
Üzerinde hangi çocuğa aittir bilinmez eski, kirlenmiş,
Ve birazda içini burkan montu olan . .
O güzel saçları misklere hasret . .
Elleri ve minik bedeni soğuktan üşümüş,
Hafif titreyen . .
Dilenmeyen, tüm olumsuzluklara rağmen . .
Ama acıyarak baktığın mendil satan çocuk gibi mi ?

Seni nasıl sevmemi isterdin ?
Güneşli bir günde,
Masmavi gökyüzü ve denizin kucakladığı,
Dalgaları gül yaprağı narinliğinde yırtıp geçerken,
Yolculuğunda sana eşlik eden,
Kanatlarıyla özgürlüğe yelken açan bir martıya,
Bir parça simit atmak gibi mi ?

Seni nasıl sevmemi isterdin ?
Yıllardır gidemediğin,
Her aklına geldiğinde yüreğinin kabardığı,
Memleketin gibi mi . .

Özgürlüğe gün sayan mahkum gibi mi . .

Eli sobaya değmiş çocuğun,
Anne diye feryadı gibi mi . .


Sen söyle ey sevgili . .

Seni nasıl sevmemi isterdin ?