Yüksek Dozda Aşk
Saat kulesinde idam ettim bir yanımı geçenlerde
Seni özlemeyi bile getirmedim aklıma Gaddarın teki miyim ne? İki el ateş ettim bir kız çocuğuna; Diğer yanımı da öldürdüm acımadan. Yokuşa sürdüm tüm hasret sancılarını, Üç numara bir fırçayla. Bob amca dahi hayran kaldı En değerli tablomdu çünkü, Seni konu alan tüm hasretlerim. Ölmeye mahkum bırakılan duygularım var benim, Kazazede tramvayların camlarından sarkıtılan. Kocaman bir ütopyam var ayrıca; Ufuklarında sağnak bulutlar, Mora çalan yakamozlar, Zeytin tarlaları.. Dağ, yağmur emziriyor her gün poyraz rüzgarlarına Bense bana yeten bir on dokuz yıl değil de; Sana yetmemiş bir çocukluk besliyorum; Yetimhanelerin takvimlerinde. İkinci el sevgiler var, Açık arttırmayla değerlenen. Jargonu bozuk bir çete reisiyim kendi içimde. Burun direklerime bir çakıyla kazıyorum, Beş harflerimizi. Bir varil ateşle ısıtıyorum seni kendime Bir yandan yüreğine su tutup. Aranıyorum aslında ben, Peşimde sirenler sürüklüyorsun gece gündüz. Suç tespitim; Damarlarımda yüksek dozda aşk bulunması. Bir yakalasalar sana idam edecekler aslında Hangi yanımı assam beceremiyorum kurtulmayı. Saat 21.30 Bir bardak ölüme hayır demem. Ocak - 2014 |