Ağlıyorum
Gündüzü soyunmuş gözlerin;
Karanlık bakıyor. Beni girdaba sürükleyen kahverengi Siyah bakıyor şimdi. Kirpiklerin bir mızrak gibi çakılıyor göğsüme Sensizliği yüzümde söndürüyorum. Yanaklarım tatmadığım bir suyla yıkanıyor; Tuzlu değil, kan kokuyor Kanla karışık yağmur var gözlerimde Gözlerini gözlerime gömdüm; Kahverengi ağlıyorum. Oysa benim rıhtımlarım var ağlayacak Gözyaşlarım, yapılacak seferler için akmalı. Peki kaç sefer daha yapılacak bu rıhtımdan? Ben kaç sefer daha ağlayacağım? Ufukta kaç gemi daha söndüreceğim? Kim bilir? Daha kaç şişeyi kıracağım bu rıhtımda? Bilmiyorum, sadece ağlıyorum. Kırılıyor piyaleler birer birer.. Yosun kokuyor etraf. Gündüzü guruba teslim edip bu gün de Temaşaya daldım. Bir çocuk gibiyim şimdi; İçimden ağlıyorum. Haziran 2013 |