Kar tanesi
Sen hayat,
Attın yine kendini trenin karşısına Doğumgünündü üstelik, günlerden cuma Canına kan yetiştirirken travma odasında, kar yağıyordu dışarıda, bembeyaz ve safça. Seni getiren yeni, bayan ambulans işçisi zorla kahve içiyordu, şoktaydı hala Kanına boyanmıştı yüzü, elleri Sayıklarken kendi kendine ”Değer miydi, teker teker parmaklarını toplamaya sıcak raylarda?” Tren sürücüsü bir arkadaşım anlatmıştı. İki türlüsü vardı. Kimi arkasını dönerdi, kimide inatla sana bakardı. Hangisindendin sen acaba? Güvenmeye heves ettiğin o anlarda, hayallerin mi iflas etti ölesine? Bu kadar güzelken, hem de en genç yaşında? Kurtarırlarmı sandın, o son dakikada? Dur! Biri dur eli salladı, yavaşça hızlı hızlı. Durduk. Vardiyamız bitmişti, yıkarken ellerimi. Gözlerim sedyedeydi. Bizden sonraki gece işçileri, kaldırırken, cansız bedenini. |