24
Yorum
36
Beğeni
5,0
Puan
2012
Okunma
bu egzotik ellerle uydum yârin günahına
tan vakti çöktü kızıllığın yuları boynuma
gün ışıdı ha ışıyacak ha derken karabulut çöktü üstüme
kömür sisiydi alnıma çarpan haykırış
yar gönlüne dayamıştı sabrı taş basarcasına
hey hatların şaşkınlığı vardı içimde ben ne yaptım diye
be ne yaptım ki bilmeden
tüm güneşimi kapatmıştım ben aslında
pişmanlıklar dağ gibi çıktı karşıma sert mi sert
gülşen’im yerle yeksan oldu demim demlenmeden
kapılardan çevrildim
zemzeme buladım yüreğimi dilimi
sözcüler saldım kırık vuslata
yol yordamda ne gerekliyse tüm haşmetiyle
ağmaksa ağmak
kötek yolunda kurbanlık koyunluğu hak etmiştim aslında
bir umut ışığı salmıştı yar iki dudağının arasıyla
ceza da ondan beraatta
umut hışmı açmıştı bir kez kör gözlerimi
ses kulağıma değdiği anda ölüyordum
kırık bir kalp yama tutar mı dediği
gene de bir müjde gibi gelmişti bana nedense
Unutan kalbinden kovduğunu diline dolar mı aslında
fırdolan’an bir topaç gibi yuvarlanırken
çarkını körelten bir dişli olmuştum aslında
görüşte geçti bahar hazanın cilvesi peşinde
gergefte umut oyalıyorum düğüm düğüm hislerle
gözlerim bir görse ki o karşım da
Veya biri müjde verse bak o geldi diye
Neyimi feda etmem ki onun uğrunda ben ki
bedeni kadeh yapıp sunarım canımı şerbet diye
Hepsinden önemlisi mıh diye çakardım kalbime aşkını aslında
yıldızlardan medet umar oldum gözlerinden kayıp da gelir diye
Belki o yar keyfine aşka nefreti yalan olarak boyadı
beki benim o parça parça ettiğim kalp rezilliği neydi niye
hatamın alevinin şulesinde yanarak dönerim dans zan’ı ile aslında
Gün batacakta ördüğümüz mazinin cennetine aslında
peki bana cehennem de kim su taşıyacak aşkım diye…
(17.01.2014) AZAP…
5.0
100% (34)