DECCALŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Tahsin AYDIN
14 Ocak 2014/YENİ MESAJ GAZETESİ Deccal Deccal; bir şeyi örtmek, yaldızlamak veya boyamak manasına gelen Arapça ’decl’ kökünden türemiş bir sıfat olup, çok yalancı, aldatıcı, hilekâr demektir. Tarihte kim deccallık yaptı? En büyük deccal, muhakkak ki Allah’ı, Resûlünü ve Ehli Beyt’ini gizleyenlerdir. Muaviye’den beri Ehli Beyt’e yapılanlar ancak deccalların yapabileceği türdendir. Muaviye ve zihniyeti, İmametin Ehli Beyt’e ait olduğunu gizlemek ve kendi saltanatlarının devamı için yapmadıkları deccallık kalmadı. Hz. Ali’ye iftiralarda bulundular ve onu şehit ettiler. Hz. Hasan’ı şehit ettiler. Hz. Hüseyin’i Kerbela’da şehit ettiler. Yetmedi! Medine’ye saldırıp, Ehli Beyt taraftarlarını katlettiler, mallarını yağmaladılar, Müslüman kadınların ırzına geçtiler, kendi lehlerine, Ehli Beyt aleyhine binlerce hadis uydurdular. Cuma hutbelerine Hz. Ali ve Ehli Beyt’e hakaret ettiler. Sırf Ehli Beyt taraftarı diye İmam-ı Azam’ı deccallıkla suçlayıp, işkenceyle şehit ettiler. Emeviler’den sonrada Abbasiler de, Ehli Beyt’e aynı düşmanlığı gösterdi İmamlara zulmettiler, şehit ettiler. Taraftarlarını sürgüne gönderdiler. Tek neden kendi saltanatlarının devamını sağlamak içindi. Hatırlatalım, gerçeği örten gizleyen, aldatıcı, hilekârlara DECCAL denir. Emevi ve Abbasiler’den sonra deccallık durmadı aynı hızda devam etti. Ehli Beyt ve İmamlara yapılanlar bu seferde onun yolundan giden mezhep İmamlarına, maneviyat önderlerine yapılmaya başlandı. Abdulkadir Geylani’ye, Hacı Bektaş’a, Mevlana’ya ve Yunus’a karşı da aynı durum sergilendi. İftiralar atıldı, fitneler türetildi. Osmanlı döneminde “Sünnilik” adı altında Alevi ve Bektaşiler katledildi. Hz. Ali’yi sevdikleri, Ehli Beyt sevdalısı oldukları için Anadolu’daki Alevilerin canları, malları ve namusları helaldir, diye fetvalar çıkardılar. Hz. Ali taraftarı olduğu için Şah İsmail’i, Timur’u kötüledik. Katil, cani, kâfir gösterdik. Timur bize hep Moğol ve aksak olarak tanıtıldı. Timur’un, “Ben Türkoğlu Türküm” sözünü okuduktan sonra Yıldırım Bayezid’in böyle bir söz söylediğini bir tarihçi olarak okumadım. Timur’un, Yezid’in mezarını tahrif ettirdiğini okuduktan sonra acaba Yavuz da yaptı mı diye araştırdım ama bulamadım. Timur, Hz Ali sevdalısı olduğunu ve “Muaviye zalim, Yezid canidir” sözünü okuduktan sonra, buna benzer söz söyleyen Padişah var mı diye araştırdım. Maalesef bulamadım… Ve yine bir maalesef de Osmanlı’da, Ehl’i Beyt isimlerinden hiç padişah yok… Ve bir daha hatırlatalım! Gerçeği örtenlere, gizleyenlere, aldatıcılara, hilekârlara DECCAL denir. Osmanlı yıkıldı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti kuruldu. Devleti kuran, Mustafa Kemal Atatürk’ün, Hacı Bektaş dergâhından milli mücadeleye başladığını Prof. Dr. Haydar Baş’tan öğrendik. Yine Sayın Baş’tan, Atatürk’ün Hz. Peygamberin soyundan geldiğini de öğrendik. Ve taşlar yerine oturdu. Atatürk hakkında niye bu kadar çok fitne var, iftira var anladık. O da Ehli Beyt yolundan. Kendini, Sünni olarak gösterenler geçmişte olduğu gibi Atatürk’ün karşısına çıktılar. Onun gerçek kimliğini gizlediler. İngiliz’in, Yunan’ın safında yer alıp Atatürk’e karşı mücadele ettiler. Annesi hakkında soyu hakkında yalan dedikodu ve iftiralar attılar. Hatırlamada fayda var. Gerçeği örtenlere, gizleyenlere, aldatıcılara, hilekârlara DECCAL denir. Günümüzde Ehli Beyt yolundan giden ve o soydan gelen Prof. Dr. Haydar Baş Bey hakkında da, atılan iftiraları, yalanları görüyoruz. Soyu, Hz. Hasan Ve Hz. Hüseyin’e dayandığı için Haydar Baş Bey insanların gözünden, gündeminden kaçırılıyor. Söyledikleri yazılmıyor, saklanıyor. Dünyanın ayağına geldiği, dünyada onun görüşlerinin uygulanmaya başladığı bir ortamda, Haydar Baş hakkında iftiralar, yalanlar, ortaya atılmaya, oyunlar oynanmaya devam ediyor. Bu, Ehl-i Beyt’in kaderi ama şunu unutmayın ki, yakın zamanda İmam Mehdi gelecek ve Ehli Beyt’e yapılan bütün zulmün intikamını alacak. Ve bir daha hatırlatalım; Gerçeği örtenler gizleyenler, aldatıcılar, hilekârlara DECCAL denir.
Gerçek ortaya çıkar, huyu kurusun, saftır
Gerçekleri saklamak, sözlü en büyük gaftır Hile hurdası çoktur, hiç merhameti yoktur Tüm her şeyi kullanır, tek sıra olmuş laftır. İmam farzı bilendir, imamet ile vardır Gadir-i Hum Hutbesi, anayasal bir ardır Allah adını bilip, yoldan sapana lanet Şeytana lanet olsun, şeytan Yezid’e yardır. Gerçekleri saklayan, karayı aklayan zat Lanetlidir sonsuza, eşektir olamaz at Din imanı kullanan, kandıramaz bizleri Yezit kılıklı varsa; bul, çöp sepetine at. Allah emrine uymak, bir Müslüman işidir "Mutlak Vesile" varken, uyan kul er kişidir İmam Ali farzdır ak, DECCAL ise karadır Uymayıp sapan varsa, ne er, ne de dişidir. |
Ne yalan söyleyeyim; şiirden çok şiirin hikâyesi bölümünü okudum önce. Ve teşekkür etmek istiyorum size. Aydınlığınıza.
Var olunuz.