SANAL KADINLARbir ihanet fırtınası basıyor gözlerimi cam duvarlarını yıkıyorum gecenin gençlik mevsimlerimden kalma yirmidört ayar bir kahkaha atıyorum sonra en kabadayısından naralar dilimde dolaşıyorum sokaklarını bu bedbaht şehrin üstüne yürüyorum bütün kahbeliklerin el sallıyor fahişenin biri uzaktan teselli edecek bir enayi arıyor kendine oysa bilmiyor düşmez bu saatten sonra hiç kimse hatta kozasından yeni ayrılmış bir tırtıl bile ne kaldı ki en kanlı hikayeleriyle denizleri kavurmuş karayip korsanlarının devasa kalyonlarında bile forsa kalmayan yürek esir düşecek lakin delik deşik ediyor gözleri dudaklarının arasında mahsur kalmış sözlerinden daha ağır geliyor bitmeyen bir senfoni taşırken yüzlerinde milenyumun kibrini sanal kadınlar bunlar biriktiriyorlar yüreklerinde asırların kirini çıkamıyorum bu gece sokaklarından ne yapsam nafile karanlıklar içinde boğulmuş şehir şüpheler ırmağında tutsak düşmüşüm acıyor halime nur yüzlü emir geri veriyor sonra uykularımı gerçekler değirmenine dönüyorum sil baştan öğütüyorum ellerimle bir bir umutlarımı bir ömür boyunca biriktirdiğim düşlerimle ölüyorum bende birlikte ölüyor içimde içli bir şair bilmem ki şimdi bu kaçıncı gece |