GRİ UĞULTULARKırık bir taslaktır kitapsız ayraç, yazısız tarihinde bir hayatın titreyen bermuda sesiz bir kayboluş dışımdan içime eski bir mabedtir o yontu türbedar Okunmuştur liflerimden her kurgu- kapata blirsiniz kapıları farketmez bir cesetin ne düşündüğü sonra bir ömür hatmedilir kırık bir haçla ayrılır gövdesi başından mesihin Bir ölü ruh kendine araz eksilir 21 gram Dur orda gözlerinde siyah bir mumya eski bir masala sarılmış aynadaki yüzün kör bir yarasaya sattım güncemi tırnaklarından tanıdım - kurumuş göz çukurlarımda hüzün Sokağın fay hattı çöktü üstüme az sonra öleceğim dedim kırıldı sesi solfejin Hangi tanrının üvey kardeşiydim böyle yalnız ve ısız ah tregedya neden üşür su titreyen safir ağlayan her nar bir şehir yakar içimde Ben sana inandım aşkı için ölen sevdası için yaşayan Bir cesetin uğultusu derin sürgün toprakla yıkanan o rahle üç taş ötede açılan bıçak ay kesiği Unutma beni ölürsen Şimdi gidiyorum Sırat altı derinliği... cc_ |
Tanrı bir
Soluk verdi,özgürlükle süsledi.Süsü attık,bir başkasının süsü olduk.Kırıldık,dağıldık.
Ve adına aşk dedik bütün bunların.Ve alt alta yazdık bildiklerimizi.Adına mısra dedik.
..
Kaleminize sağlık.
Saygılarımla..