İmlasız cümleler, belirsiz duygular…Yar… Beni benden alan Bir sır var Ne vakit tefekküre dalsam Umman karşıma çıkar Şehre muhtaç sırlar, Hikmetine sual edilemeyen Hakikatler gam olan efkârlar İçime hüzün tohumları ekiyor yar, Vuslata olan firkat Ne kadar samimidir içim yanar Şair Ve şaireyi dinliyorum Kandan ve besinden Mücerret olan sütü düşünüyorum Analık vasfına ulaşmış Nice mahzun kadınların Dramlarına şahit oluyorum Baba denen hergelenin Kayırsızlığına şaşıyor Ve arsızlığını bir yere koyamıyorum Ruhumun Yıllara matuf Hicran damlalarını Yazsam ne olacak Artık gül Eskisi gibi kokmayacak, Laleler gün yüzünü beklerken Soğuk alacak Bilmem ki insan ne zaman Aklının ve vicdanının zaviyesinden Nazar etmeye başaracak Millet Hastalık müptelası oldu Hekim, hâkim ve yandaşları Hakkı ve hukuku unuttu Ekran bulan kim varsa Nümayiş uğruna Varlığından vazgeçmeye soyundu Setreden her kimse ibretten Ziyade zihnin ve kalbin Abluka altına alınmasına aldırmadı Mustafa Cilasun |
Yine çok güzel bir eserdi.Büyük beğeniyle okudum.Paylaşım için teşekkürler sayın hocam.Da..şu kitaplığınızın en üst rafında bulunan sarı kitap :)) Sondan 5. sırada olan Kemal Bek mi :) Sanki kendi kitabımı görmüş gibi oldum :))
Selam ve saygılarımla .