ZİFİRİ ...
Kül dolu genzim geçmişin ve geleceğin yanıklarından...
Ruhsatsız bir silah cebimdeki düşler vursan tam hedefinden hapse düşer suçlu diye... Ve şimdidir yüzümde burnumda soluyan nefestir , kokusu korkunun... Zamanı akıtan kumların içinde sapsarı tuzundan yanıyorum genzim kainatın cehennemi gece layığıyla zifiri aklımın tellerinde ki kuş korkuyor bu demsiz cesaretle olacak iş mi ki etkilerim etkin intihar seferde kaç dün var ki içimde kaç suç karakolluk nede olsa yalandır herşey derine indikçe acıdığından ötede alışkanlığa dönen sıkışmış yolculuklardır ... aşkın bir çocuğun saf beklentilerine indirilen darbe ve hazırsızdır bir çocuk her zaman büyük savaşlara söylesene tecrübeli asker un ufak olan sadece kemiklerimmi hayallerimin paramparça edilmesi yanında... Çantamda açık yara izlerim ... isketimin çukurlarında olur olmaz vuran bir yansımaydı gerçek bir küfürün içindeydi geçmiş zahmetli yanlarımı çiziyordum çalkalem... ve dışarı kaçar öfke avuçlarımın dışında tutamamki ...ve vahşettir görüp göstereceği bir tabelaya bağlanmış tarifi okuyup ta anlayamadığın .. herkes olması gerektiği kadar insan ... labirentin içindeki irdeleyiş kaç tane giysi değiştirdim, hala kimliksiz. bir yılan tarlasında sokuyordur zehir ve soluyordur burnundan gene birşeyler sözlerim korkup kaçıyordur... bir beze sarılmış bir dilim ölüm kesilmiş parça parça ölüm uykunun ansız kaderdaşı... |
y/aktı gitti..
tebriklerim çok ça