GÖNÜL İLE, HASBİHAL
Deli gönül hâl bilmeze vuruldum
Hâk etmedin mi sen, bu âh-ı zarı Hâla uslanmadın, fena yoruldun Görmüştün oysa sen bir çok bizarı Güzel ve hoş dedin hemen bağlandın Sevdiğini sandın, biraz eğlendin Ateşlerde, köz üstünde dağlandın Kim sever ey gönül, bir işgüzarı Biter mi çektiğin özlemin neyse Unut gelde şimdi haydi kolaysa Dilinden düşmedi, yıllarca oysa Oyalı bir mendil, tek bergüzarı Sevda üzre gönüllerde tartıldın Ders almadın defalarca sürtültün Hafif yaralarla ucuz kurtuldun İnşallah kimsenin değmez nazarı Oysa kigönülde söz ve güfte sen Sazımın telinde şarkı besTe sen Alıcı bulunmaz satmak istesen Her gün kurulmaz ki gönül pazarı Yapılmalı idi, aşkın gereği Daha çok yaralar, yârin ırağı Hasret uğrun, uğrun yakar yüreği Vuslattır elbette, bunun tazarı Acıya dönüştü güzelim tatlar Gün geçtikçe acı ikiye katlar Tükendi yarınlar, bitti umutlar Lüzumsuz bitirdi, gönlün hezarı Sadık DAĞDEVİREN Aşık LÜZUMSUZ ETEK YAZILARI BİZAR: Tedirgin, bezmiş, usanmış, bezginlik getirmiş İŞGÜZAR: Çok bilmiş,bilgiçlik taslayan TAZAR: Acele, ivedi, tez HEZAR: Herhalde |