NOEL BABANOEL BABA Eller gülüp çılgınca eğlenip tepinirken, İçin için yanarım; ah çekerim, ağlarım. Yılbaşıdır diyerek pür neşe sevinirken, Geçip giden ömrüme karaları bağlarım. Densizlik mi ararsın… Bini olmuş bir para. Edep, haya hiç sorma… Sen ne sor ne de ara Çamlar kesilir bir bir… O da başka bir yara. El soytarılık eder; tuğyan olur çağlarım. Hazırlıklar yapılır; türlü türlü mezeler.. Hazırlanır içkiler; boşaldıkça tazeler.. Milyonlarca hindiye akıl almaz ezalar.. Bunca rezilliklere, sineleri dağlarım. İçkiler sebil olur, sokaklarda içilir.. Sere-serpe yerlerde… kendisinden geçilir.. Ortalık nahoş kokar; koku arşa saçılır. Sığınırım Allah’a, topukları yağlarım.. Bir de Noel babamız! Onu es geçmeyelim.. Soytarıyı görüp de korkarak kaçmayalım.. Hediyeler verirmiş… Aldanıp açmayalım. Olmaz olsun böylesi… Ben, babamı yeğlerim. İnancımız bozuldu… Bakın, ne hale düştük.. Hıristiyan örfüne, bizim sanıp üşüştük. Ölçümüzü kaçırdık, haddimizi çok aştık. Noel Babalar sardı, istilada dağlarım. Hülvani BAŞTUĞ. ... .yorgun şair. 31/12/2013 .. |
Remisi de sivili de alaylarla -malaylarla ve de havai fişeklerle ve daha nelerle nelerle
kutlamıyor mu! Kendinden geçmiyor mu! Bunu adına ne dersen de baştan sona bana
uzak.Bir edebi bir izanı olmalı her şeyin. Bir de neyi niçin yaptığımızı bir anlayabilsek...
Teşekkür ederim saygılar.