TeşhisÖmrümün en nikotinli gecesi Babam ölmüş! daha ne olsun Ciğerimi yakmışım, bir kuyunun dibine fırlatmışım Bu saatten sonra ne olacaksa olsun... Dilimin en zorlanıp söyleyemediği hecesi ‘‘Gitme dur!’’ diyemediğim o an, ‘‘Ba-ba! Babam!’’ Gitme ki kavurmasın içimi, bu tadını hiç bilmediğim yaram… Gecenin içinde bir feryat ki çığ düşüre Akreple yelkovan donup kaldılar Onlar durunca zaman durur sandılar Oysa zaman durmak bilmiyor ki... Daha ağlama sıramı savamadan Getirip önüme bir ceset koydular Ömrümün ilk ve en zor dersi Sanki yaşadığım yılları ikiye katladılar… Morg denilen yer ölüm kadar sessiz ve soğuk Kendimi kaybetmişim, sesim mahpus Soluklarım boğuk boğuk… Baban bu mu? diye sordular Boğazımda düğümlendi babadan kalma anılar… Gözümden bir damla ömür aktı Dizlerimdeki derman, kopmuş bir tespihin Taneleri gibi sağa sola saçıldı… Kendi çığlığımda suskunluğa tutuldum Teşhisi Can Polat* yaptı… İsmail BOYRAZ 25 Aralık 2006 tarihinde gökyüzünü toprağa sığdıran babamın anısına… Babalar ölümsüzdür… *Can Polat: Acılar fırtınasına tutulduğumda, omzunun sütliman koylarına sığındığım dost… |
Yorum yapmak zor ama şunu biliyorum ki ( bu denli kısa ömrümde ) büyük acılar en fazla bu şekilde anlatılırdı . Daha sadesi şiir olmaz , daha süslüsü acı ...