Sus
Güller kan içinde, elim dikenlerle bütün.
Su konuşur, dağlar susar tek taraflı bu Ferhatlık... Kin gütmeyi unuttum senden sonra kendimi unuttuğum gibi. Gece zifiri bir yorgunluk, ucunda ölüm yok ya gidişinin... Hem iki kere ölür mü seven. Sus, sakın ben geldim diyerek kapama gözlerimi hissedemem ki! hissedemem ki parmarmaklarını. Ayyuka çıkacak tüm sensizliğim; sessizliğimle karışmış sen kokan duvarlar ayyuka çıkacak. Kim soracak şimdi bana seni. Ben kime dert yanacağım... Büsbütün kırılacak yine çerçevesiz resimler. Ellerim yine kan kırmızı, Rüyalar karabasan. Üşümem ben artık bir daha örtmeyin üstümü. Çekin o ince gazete kağıdını da üstümden... Ben gazete okumayı sevmem ki içleri hep yalanlarla dolu, Bırakıp giden sevgili gibi...! Mehmet Kovancı. |
Bırakıp giden sevgili gibi...!
haklısınız böyle düşünen biri için konuşmaya değmez, aşk var sandığı içindir konuşması ve zaten karşıdaki gelmediği içindir gitmesi...hak çözer işi..
yüreğinize sağlık yalan sevmez şair sahi yalanın tanı mı ne siz de?