Duyumsamalariç çekmeler sızlanmalar fısıltılarla pişmanlıklar ah ne zor geçiyor zaman içte ve dışta savaş acılar-acılarla savaşmakta her yanım can kırıkları her yanım kan revan tenimde hare- hare duman terim simsiyah içimde kızıl yangınlar anladım ki kendimle sulh çok uzakta başını eğmiş pişmanlıklar bir nefret ki dik kafalı cılız bir gülümseyiş ve korkularıyla içimde bir çocuk boğulmakta kaşları çatık öteler bazen kor bazen kar gibi saatler ellerim göğsümde sevgim uyuyor sahipsiz acılar dişi ha bire doğurmakta mutluluklar erkek gibi kısır arayışlarla günlük aşkları kutsal saymakta uzuncadır çığlık -çığlığa sezgilerim kaygılarım dayar alnını doğan her sabaha ama gölgem hala ayakta ve bedenim yıkıntılar arasında an be an toprağa karışmakta. Duyumsamalar II pustuğun yerden hangi aynalara yansıyor yüzünün bıraktığı kir hangi zamanları bekliyorsun sarfettiğn onlarca kelimeyi arıtmak için yaktığın kaç canı saklıyorsun başsız yastığının altında şeytandan daha soğuk nefesinle hala kaç ölü bebeği döllüyorsun ruhunu öldürdüğün kadınlara "bunları söylüyorken sesimi merak ediyor musun lugatıma pek yabancı küfürler yüzünden tenorlaştı anlayacağın adamlaştı katlettiğin dişiliğim biraz ara çünkü nefes- nefese nefretim" uzuncadır diyetteyim güya çokca tüketmişim acıları sevmeyi bilmişimde unutmuşum sevilmeyi zafiyetindeymişim sevgisizliğin o nedenle bol kalorili nefret tüketiyorum bu aralar dengelenecekmiş güya oysa dengesizlik obezite dünyada "sanrılarımı mı değiştirmeye çalışıyorlar ne" AŞK’mı bir merhabayla doğuyor önce erketede duruyor şeytan işbirliği ediyor menfaat sonra tükeniyor hızlıca üretilen ne varsa ve her zamanki yakıcılığıya çıkageliyor ayrılık kırıyor kalemini basıyor mührünü ve sinsi gülüşlü bir darağacında can veriyor öz-yaşların.. "ömrü olan ne varsa ölmeye mahkum işte benim sevilerim bu yüzden ölümsüz .." |
"ömrü olan ne varsa ölmeye mahkum
işte benim sevilerim bu yüzden ölümsüz .."
çok hoş sözcüklerle süslenmiş güzel bir şiir okudum kutlarım