EYLÜLDE GEL
Beklemek var ya, beklemek;
Ah! Şu beklemek... Ne zaman geleceğini bilmeden beklemek... Dalar gözlerim karanlığa Bitap düşer gecenin matemine ruhum! Savrulur Paramparça mekânsız zerrelerim! Bilmem kaç asır geçer? Dakikalar yıl gibi... Ya da durmuş olsun zaman, ne fark eder; Kaybolurum zamansızlıkta... Ah! Öyle kalmak vardı ya, Hep öyle kalmak... Yitmek karanlıklarda Amma Bir ses yankılanır ruhumda, gerçeğe uyanırım! Sorma yaşananları, anlatılmaz ki; Okunur suskunluğumda, çözen varsa alfabeyi... Beklemek var ya beklemek! Ah! Şu Beklemek! Bir azap ki; dipsiz girdap... Sakın ha! Sanma ki umutsuzum; Gecenin en karanlığında doğar güneş... Renkler canlı; mavi-yeşil… ... Bekliyorsan; hâlâ var’sın yaşıyorsun! Yaşıyorsan umudun-hayalin var... Biliyorum geleceksin! Geleceksin... Cismin ile olmasa da, görünmez Hayalinle... *** İnancim bu yönde benim, Gerçeklesecek emelim, Biliyorsun dileğimi; Geleceksen Eylülde GEL! Eylülde GEL! EYLÜLDE GEL... 24 NİSAN 2012 /Metanet Yazıcı |
Hikmet YURDAER
Son baharı bekleme
Kuruyan yapraklar düşmeden gel.
Aklım başımdan gitmeden
Ellerim kalem tutarken gel.
Ben hep aynı yerdeyim
Hasretle bekliyor gözlerim
Ne zaman istersen o zaman gel.
Yeter ki gel..