YOL ...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın ( ALINTIDIR ! ) Üç Nokta’nın Anlattıkları Genç adam askere gidecekmiş. Yeni de evliymiş. Hanıma seslenmiş kulağına eğilmiş: -"Hanım sana mektupta ayrıca yer veremem, ayrı bir mektup yazamam edebe mugayirdir. Ama her mektubun sonuna üç tane nokta koyacağım. O üç noktalar senin için.” -“Tamam” demiş gelin hanım. Beyefendi askere gittikten sonra mektuplar gelir, üç gün kayınvalidenin elinde, beş gün kayın pederin elinde, amca, dayı, teyze dolaştıktan sonra nihayet gelin hanımın eline gelirmiş, sayfaları hararetle çevirip o en sondaki üç noktaya bakarmış gelin hanım. Bazen göz yaşı döker, bazen en mahrem hasret sözcüklerini, sevgi sözcüklerini okurmuş o üç noktaların içerisinde. Gel zaman git zaman aradan yıllar geçmiş ihtiyar bir hanım nine olduktan sonra sakladığı mektubun birini çıkartmış sayfaları o ilk günün heyecanıyla çevirip üç noktaya bakmış: -“Sahi Ahmet bey” demiş “Ne güzel mektuplar yazardın eskiden.” Bu hikâyenin yazarı, hikâyenin sonunda şöyle bir ifade kullanıyordu; “An gelir üç noktanın anlattığını bütün bir edebiyat şerh etmekte acze düşer.” kuş olası gelir kimi vakit acziyeti bir serçe kanadına imrendirir insanı hayalinde bir ak güvercin olur karlı dağların ardından bir çift selam gönderesi gelir ucu yanık bir mektup üç nokta yeter bazen insanın sevdiğine özlemini anlatabilmesi için bir çift kelam yerine çalı çırpının ateşinden çıkan duman yeter yüreğindeki yangını anlatmaya yürekler bir olsun ’’ kalpten kalbe yol gider ’’ yüce dağlar yol vermez bazen uzaktan uzağa sever bir çift yürek dağları delesi çölleri geçesi vardır ama biçare kalır insan bazen kimi zaman bir serçenin kanadına imrendirir insanın acziyeti bir yol olsa topraktan tozu dumana katsa yürürken ama tarumar olmasa sonu bir yol olsa sararmış yapraklarla dolu bastığın her yer hazanı andırmasa hüznü çağırmasa sonu uyurken öpmeye gelemeyen annelere götürse çocukları okşamaktan utanmayan ellere sahip babalara götürse sonu bir yol olsa çıkmaz sokaklara çıkmasa gözlerden yaşlar akmasa yüzler tebessümlere konak kalplere cıvıl cıvıl masmavi kelebekler konuk olsa o yolun sonunda işte o yolun sonunda yolun başında iken nasıl masumsak yine öyle masum kalabilsek bir yol olsa insanlık insanca yaşıyor olsa o yolun sonundaki şehirde bir yol olsa ... ... nerdedir bilinmez kimileri der içinde bir yerlerdedir kimi zaman inanası gelir insanın özündedir kendine dön aynayı çevir kendine der kimileri inanası gelir bazen insanın kaf dağının tepesindedir der birileri anka kuşunun kanatlarına çıkmak ister inanası gelir insanın bazen kanatlarına çıksa anka kuşunun ve kaf dağına konası gelir umudun peşine düşesi gelir kimi zaman insanın tutup yakasından getiresi kelir bitmek tükenmek bilmeyen yollardan saçını başını yola yola bir yol olsa umut hiç bitmese ve sevdikleri hiç üzülmese o yolun sonunda ah bir yol olsa... ... |
Daim olsun kaleminiz.
Tebrik ederim.
Sağlıcakla.