Kıyamete Kuşandık Sevdaları
Bana geldiğin gün,
Sürgün türküleri söylerdi dilim Gökkuşağı dolanırdı yüreğimde Ne varsa söyleyemediğim. Sınırlı sözcükler çöreklenirken üzerime, Bölünmüş uykularının diriliğinde, Yorgun umutlar sunardım ömrüme Çocuklar gibi uçarı, saf ve anlatılmaz. Seninle okyanuslara uzanırdım Bir sızı saplanırdı yüreğime Akdeniz’miş, Karadeniz’miş, kime ne? İçimde bir garip yıldız olurdun. İğde kokuları doluyor penceremden içeri Soluğun gibi, kaplıyor tüm benliğimi Alevli bir soba gibi çarpıyor yüreğime, Verdiğin acının tüm yelleri. Kızma bana, ıstırabımı dellendirme, Yedi iklim öteden duyarım sevgini, Öfkelerine gem vur da öyle gel Suskunluk ötesi sözlerle yıkma yüreğimi. Korkunun lacivert geceli bağrında “Kıyamete Kuşandık Sevdaları” Titreyen sesinle, bana sevdiğini, Söyleye söyleye gel akşamları! .. Selahattin Yetgin |
“Kıyamete Kuşandık Sevdaları”
Titreyen sesinle, bana sevdiğini,
Söyleye söyleye gel akşamları! ..
Emeğinize sağlık. Harika dizeler
Selamlar...