Bir Perşembe Akşamı Konya
Bir Perşembe akşamı ıslanıyorum Konya’da…
Bulutlar gözyaşlarıyla dokunuyor omzuma… Bir Yeşil Kubbe altında ediliyor dualar, Bir Yeşil Kubbe ki; adı Mevlânâ… Bir Perşembe akşamı ıslanıyorum Konya’da… Zafer Caddesinde kalabalık… Şemsiyeler dışa dönmüş… İnsanlar koşuşturuyor sağa sola… Soğuktan titreyen eller, Bir cigara daha yakıyor… Belli ki mevsimler kışa dönmüş… Bir Perşembe akşamı Konya’da Islanıyorum an be an… Tramvay geçiyor ıslak yollardan… Camları buğulu buğulu Gürültülü bir tramvay… Bir Perşembe akşamı Konya’da Ansızın geceye bir hançer saplanıyor. Bir silah patlıyor uzaklardan, Ve çığlıklar yükseliyor... Acı acı haykıran ambulans sesi Kulaklarda çınlıyor küfür gibi… Yere yığılmış ceket dolusu bir adam Ilık ılık can damlıyor alnından… Yağmur eşlik ediyor adama Üstünde iz bırakmıyor… Ve bir Perşembe akşamı Konya’da Eline kan bulaşmış bir kadın Titriyor dudakları korkudan Kalbi sert sert atıyor Gülümsüyor birden kadın… Gökyüzüne bakıyor Yağmurlar süzülüyor yanaklarından Yağmurlar ki, gözünden akan… Ve bir Perşembe akşamı Konya’da Silah bir kez daha patlıyor Kadındaki gülümseme Yerini soğuk bir bakışa bırakıyor… Ve bir Perşembe akşamı Gökyüzü Konya’da ağlıyor… Yere uzanmış iki beden… İki hayat, bir hikaye… Ve yaşanılan mutlu sonlar Sona eriyor Bir Perşembe akşamı Konya’da… Attilâ Edri |