SENSİZLİĞİN GRİ SABAHLARIYorgun gözlerimin kıyısında kırışmış bir kaç anısın artık zaman hasret rüzgarlarını silinmez bir iz gibi ekliyor yanına her aynaya baktığımda sen geliyorsun aklıma. Güz yağmurlarının ıslattığı gelecek hasreti damla damla beyaz saçlarımdan süzülürken ağlamıyorum artık gözyaşlarımı gizli bir hazine gibi kapattım yüreğimin en virane köşesine haritasını bir benim bildiğim özel bir sandıkta tutuyorum ki sendin gözlerinde ki bir damlana kıyamam diyen yine sendin acıarı tek tek lokma halinde yediren. Allah’ımın verdiği candan şikayetim yok mahşer gününü bekliyorum hesap almak için hep veresiye yazdım benden aldıklarını yanına kalmayacağını bildiğimden rahatım böyle bakma arada aklıma gelince söyleyiveriyorıum işte öyle. Siyah lüle lüle saçlarıyla bir kızımız olacaktı biliyorsun gözleri sana gamzeleri bana benzeyecekti onu da seninle beraber yüreğimin köşesine gömdüm evlat acısı nasıl oturursa insanın yüreğine işte öyle oturdu senden sonra içime. Kaşlarımı çatmama da aldırma alışkanlık oldu en küçük anı dudağımın ucuna gelince kendiliğnden idam sehpasına dönüyor işte asıyor gözlerinden gözlerime sensizliğin gölgelerini kirpiğimde donup kalıyor silkelesemde akmıyor ellerime. Senden sonra ellerim hep üşüyor sıcak bir eli tutmayı reddedeli beri cehennemde birikte ısınmayı bekliyor ve yüreğim donmuş haliyle sen aklına gelince her zaman ki gibi eriyor kendince, haince.. Ayvazım DENİZ |
kibritçi kız
masalını anlattı
O
da
ısınmak istiyordu bir yılbaşı akşamı
o da çaresizdi
sevgiye
ilgiye
şefkate ihtiyacı vardı
sanırım
şiir bunları anlattığı için hatırlattı o masalı bana
çok güzeldi
tebriklerimle şair