KEMANCI
Çal dostum çal!
Derinden al, İnceden sal... Bil ki,bu son fasıl!... Öyle çal ki,ağlasın keman. Benim gibi. Ve sen de ağla... Gözyaşları denizleri utandırsın bu gece... Düşlerim benden nasıl kaydıysa, Öyle kaydır elindekini. Bir dokun ki,sert bas ki notalara, Titret işte kadehimdekini. Hediyem olsun,yarım kalan aşka, Durdur sol göğsümdekini... Hadi durma dostum;çal! Çal da,bu delinin zaten olmayan aklını al... Biraz bizim ellerden, Biraz sahte gözlerden... Herzamankinden daha da uzun olsun,bir taksim geç, Hangi efkarıma dokunsun,ben de çok;onu da sen seç!... Bekliyorum!.. Nağmelerin denizinden bana,son bir mektup gelecek, Biliyorum!.. Avuçlarımda ki son kurşunla,yarım aşk burda bitecek... Çal kemancı!... |
Gurur, aşkın önüne mi geçmelidir?
Diyebilsek; gitme dur !
Yaşanan belki büyük bir aşk olur..
Şimdi ardından hiç hayıflama..
Hani nerde aşkın için çaba!?
Bak gözlerin dola dola..
Birliktesin; yarım kalan yanınla..
Gidenin ardından, şiirlerde ya da şarkılarda ararız avuntuyu.. Hele ney sesi, keman sesi öylesine içli içli değer ki; kalbin ritmi bile değişir.. Gitgide büyür içimizdeki sızı.. Ve isyan başlar gidenin ardından.. Egoistçe bir duygu sarar düşünceleri.. O'na verdiğimiz tüm güzellikleri sileriz bir kalemde..
Çok güzel, duygu yüklü bir şiir okudum.. Teşekkür ederim.