Onun gözleriyle görmeyi bilen, Yollara vurduran aşkını tanır. Çilenin içinden ilmini sezen, İrfanın sırrına doğru uzanır. Çıkılan yol arşa yükseliyorsa, Maksadın kıymeti biliniyorsa, Adımlar azimle seriliyorsa, İzinde mukaddes sırlar barınır. Seyyah gezer şu koskoca âlemde, Ne insanlar gelir geçer kalemde, Kimi pür neşede, kimi elemde, Sevgi ile ne yaralar sarılır. Toplumlar tanınır kültürü farklı. Lisanı, töresi, türküsü farklı. Geçmişine dair öyküsü farklı. Yaşamları tarihlerde yazılır. Kimisi beş vakit namaza durur. Kimini kutsayan vaftiz suyudur. Kimi günahını duvara vurur. Ayrı dine mensup kullar tanınır. Ovadan dağlara, çölden denize, Yaşayanlar elbet benzer de bize, Esmer, beyaz tenden, kızıl benize, Farklı ırktan birbirine karılır. Yüksek mimarili saraylar ile, Örülen şehirler gelir ki dile; Yol kenarındaki çeşmeler bile, Kelam olur asırlara salınır. İlahî sanata açarak kucak, Gezilince dünya köşe ve bucak; Manidar tütüyor yürekte ocak, Alınan nefesle huzur tadılır. Tüm yolculuk boyu aranan nedir? Doğadan, insandan sormak niyedir? Bulunan muhakkak şu mucizedir; Canlı, cansız; Yaradan’la anılır. Seyyahtan payına düşeni almak, Bir mirastır nameleri anlamak. Kaleminden öpüp, ufkuna bakmak, Yolların hükmüne böyle varılır. __________________________________________ yağmurun izi
Neden yorumsuz diye düşündüm...?
Sonra anladım yorumsuz nitelikte idi dizeler
Hissedene ..
Saygımla