UTANDIM...
gittin...
esrarkeş bi sensizlik bıraktın bana... çırılçıplak kaldı bu sevda sol yanımda... dilim kelimelere küser oldu gittin diye... kanatmaya bile kıyamadığım bi sewda şimdi bendeki ben kara kışlarda bile güneş bildim seni... ne sevmekten bıktım, ne beklemekten yoruldum bi çocuk gibi avuntulara bıraktım kendimi... utandım... ellerimden utandım seni yazamadığında... gözlerimden utandım el içinde sana yaş akıtışında... ne gönüller değmiş gönlüme oysa ve ben... uğruma ölecekler karşısında yanımda yoksun diye sen uğrunda ölmüşlüğümden utandım incindim kırıldım... meçhul dedikleri bi yolda kendimi sevdana adadım... ama gelmedin... dönmedin sevgili... onu seviyorum derken dostlarıma yokluğundan utandım... bile bile düştüm kurduğun tuzaklara, yoksun diye elimden tutupta çıkarandan utandım... tozpembe bi hayaldi işte bendeki sen o hayali yıktınya; ben tozunda boğulurken pembesinden utandım hayallerimin... her gecenin sabahına bağladığım umudumken sen, umudumu çaldın diye ben yarımlarımdan utandım sewdiğim... sen gittin... senden utandım... seni sevmişliğimden utandım... ve en çokta, boğulupta günahlarda sen uğruna terkettiğim secdeden utandım... başımı yere eğdin... ben aşkta seni seçtiğim için; ve onu hasta ettiğim için çok utandım kalbime karşı... özürdilerim yar... o sen olmamalıydın... ^cENNET kUŞU^ |
O yüreğin işi dost kalem seven de o yanan da
Utanmak olmaz sevdada utanılacak şey yapmadıktan sonrahoşça kal