GÖNLÜM YOLUNA MÜEBBETSana bu satırları gönlümün kapandığı demir parmaklıklar arasından yazıyorum müebbete mahkum etti kendini biliyorsun aşka tutsak her gönül gibi suçum yok kader mahkumuyum desede kapılar kapanır üstüne anahtarların şıngırtısı kadardır sesi.. Ve Adam ziyaret yasak sana var git kendi yoluna ne bayram da ne seyran da uğrama yanıbaşıma birazdan cinnet nöbetlerinde olacağım ve her gördüğüm senli hatıralara serinlemek adına dalacağım yanıyorum adam yanıyorum ve ben her yalanına biraz daha bulanarak kanıyorum. Bu küçücük hücrenin duvarları pek nahif dokunsam inleyen şarkıların nağmeleri ayaklarıma dökülür beni olduğundan daha küçük seni dev aynasında gösterir ve ben çok korkarım Adam ayaklarının altında kalmaktan ödüm kopar ve yüreğim istemsizce sana yeniden tapar. Seni unutacağım günü kertiyorum duvarlara elimde anılardan kalma keskin ustura kestikçe kesiyorum her bir parçayı doğradığım kadar büyüyorsun içimde yeniden kan revan oluyor gergefle işlediğim senli hatıralar çığlıkları tavanına asılır odamın ve ben bir kez daha intihar şarkıları söylerim ardından Adam’ım. Sana söylüyorum Adam sustur bu intikam ateşinin cızırtılarını son kez sen diye bakan gözlerime mil çek aşkım diyen dillerim asılsın sensizliğin dar ağacına ah be Adam bir daha bakma geriye her baktığında ben yine sana yapışan tırtıl böceği olurum ipekten kozamı örer de etrafıma senden ayrı kaynayan toplumun kazanına düşerim yanarım Adam yanarım istemediğin kadar üflesen faydasız söyle bu yanmalalar daha nereye kadar. Dokunma sen kokan ellerime çatlamış toprak gibi sensiz geçen zamanın soğukluğunda belki sevdam diyen sesine kanar neme lazım dudakları dayanır dudağına kana kana seni içer kim bilir.. Ayvazım DENİZ |
kutluyorum şairem...
sevgi ve saygılarımla...