UMUDUM
Yorgunum.
Çok. Yıllardır beni kapattığın hücremden Senin ördüğün tel duvarları parçalayarak Çıkmak kaçmak istiyorum nafile Her kaçak gibi Yakalanma ihtimalinin verdiği tedirginlikle İrkiliyor ruhum. Korkuyorum Her sabah Bu sabah Hatta yarın ve sonraki sabahlarda Aydınlığa çıkarılan mahkûm gibi Geri döneceğimi bilerek çıkmak hücremden Senin izin verdiğin zaman dilimlerinde Yüzümü güneşe çevirmek Ensemde senin nefesin demoklesin kılıcı Düşme ihtimalini düşünerek Hayatı ciğerlerime çekmek Habersiz değişiyor mevsimler hissedemiyorum Güneş ne zaman doğuyor Ay ne zaman gülümsüyor yıldızlara Yaprak ne zaman sürüyor dallarda Çiçek ne zaman doğuyor toprakta Umut Sen ne zaman terk ettin beni Vücudumun her hücresini hissediyorum Her hücre den minik bir ter damlıyor Minik damlalar birikiyor Biriken damlalar birleşerek büyüyor Büyüyor sel olup boşalıyor gözpınarlarımdan Minik bir el siliyor gözyaşlarımı Minicik yüreğiyle dokunuyor yüreğime Korkma diyor korkma anne Ben geldim Güneşin olup ısıtmaya üşüyen yüreğini Baharın olup yediveren güller vermeye sana Dolunayın olup aydınlatmak için gecelerini Yıldızın olup güldürmek için yüzünü Umudun olup parçalamak için duvarlarını Ben geldim anne ben Minicik bir can büyüyor bedenimde Umudum büyüyor. Umudumuz büyüyor hayata rağmen.. ESİLA SUNA 4/12/2013 11:50 |