ŞEHRİNE GELİYORUM SEVGİLİ
Henüz güneşin doğmasına çok var
Saat sabahın dördü Elimde küçük bir çanta Yüreğimde hasretin Şehrine geliyorum sevgili Aynı güne günaydın demek Aynı demlikten çay yudumlamak Aynı maviliklere dalmak Aynı sokaklarda yürümek Aynı şarkılarda dans etmek Aynı pencereden bakmak Hayal gibi.. Şehrine geliyorum sevgili Yol bitmek bilmiyor Hasret gittikçe artıyor Sabahın ilk ışıklarıyla kucaklıyorum seni Ne çok özlemişim kokunu Ne çok seni. Bir ömre bedel belki o birkaç dakika Yüreğim ellerinde Ellerin sıcacık Şehrindeyim sevgili Hayal gibi … Sendeyim işte nihayet…. ESİLA SUNA |
Yaşlı bir bey, sabah erken evinden çıkmış, yolda ilerlerken, bir bisikletlinin çarpmasıyla
yere yuvarlanmış ve hafif yaralanmış. Sokaktan geçenler yaşlı beyi hemen en yakın sağlık birimine ulaştırmışlar.
Hemşireler, önce pansuman yapmışlar ve 'biraz beklemesini ve röntgen çekerek her hangi bir
kırık veya çatlak olup olmadığını inceleyeceklerini' söylemişler Yaşlı bey huzursuzlanmış; "acelesi olduğunu,
röntgen istemediğini" söylemiş. Hemşireler merakla acelesinin nedenini sormuşlar.
"Eşim huzur evinde kalıyor. Her sabah birlikte kahvaltı etmeye giderim, gecikmek istemiyorum" demiş.
"Eşinize haber iletir gecikeceğinizi söyleriz" deyince.
Yaşlı adam üzgün bir ifade ile "Ne yazık ki karım Alzheimer hastası hiç bir şey anlamıyor, hatta benim
kim olduğumu dahi bilmiyor" demiş.
Hemşireler hayretle "Madem sizin kim olduğunuzu bilmiyor neden her gün onunla kahvaltı yapmak
için koşuşturuyorsunuz?" diye sormuşlar.
Adam buruk bir sesle "Ama ben onun kim olduğunu biliyorum" demiş
A L I N T I