Avuç içlerin kadar yakınım
En ıssız gecelerin karanlığı kadar
Kesiklerinin acısı kadar
Uykusuzluktan gözlerine inen kan kadar
Yakınım ben sana

Duymazlıktan geldiğin sözler kadar
Arkanı dönüp gittiğin anılar kadar
Sokakta kulaklarına gelen şarkılar kadar
Bir çocuğun yüzünde bulduğun mutluluk kadar
Yakınım ben sana.

Bak ..!
Yine küfür ettireceksin bana.
Asılı duran cümleleri indirteceksin,
Yüreğimin askısından.
Dökeceksin önüne çığlık çığlığa.
Saçlarımı yolduracaksın tutam tutam.
Dilimi sürdüreceksin gelmişine geçmişine.
Ayaklarımı kanatacaksın yine
Gittiğin tozlu yollarında.
Al dedirteceksin al işte...!
Ne bu yollar uzağın,
Ne de bu kalp tuzağın.
Yalan işte yalan...!
Uzaklığın kadar yokluğun da yalan...

Yüzüme baksana...
Çizgilerinin arasında bulduklarını toplasana.
Senin her gün demlik demlik içtiğin,
Benim hasretimin kanı.
Çizgilerimden her gün yüreğime akan
Yokluğunun arkasına bir baksana.
Çakal dolu etrafım.
Senin kokunu sıvadım her yerime.
Almasınlar benim kokumu da,
Kirletmesinler diye sana köle olmuş ruhumu.

Yalnızlığımın rüzgarında durmak çok zor adam.
Sensizlikle savaşacak askerim de kalmadı bak!
Boğazımdan geçmiyor,
Sensiz günlerin artığı.
Gözlerimden akan yaşlar da yıkayamıyor,
Kalbimin odalarına dolmuş kanını.
Çaresizliğim mavi kadar derin.
Yokluğun, her gün bileklerime dayadığım bıçak kadar keskin.

Hadi...! bir nefes daha üfle,
Gittiğin yollardan.
Dolsun ciğerlerime.
Bir Nefeslik kalmış canım dolsun yine senle.

Hadi sür yeniden tenini tenime
Başka kokular karışmadan bedenime
Bitir bu bekleyişleri yorgun yüreğim de. /NergizA/