DÜŞBOZUMU
Yüreğimin rahminde yetiştirdiğim çiçek,
Sen efsane ateşi, ben umarsız kelebek, Âşık sende yanmayı, kendisine yâr saymış, Bir yalancı bahara, aldanmayı kâr saymış. Sende hercaî gayret, bende muratsız umut, Sende tutkuya hayret, bende yağmursuz bulut. Sende meçhule hasret,bende mülteci istek, Sende dinmez iştihâ, bende râm olmuş yürek. Sende firarî kısmet, bende prangalı can, Sende çıkmaz sokaklar, bende tek yol tek lisan. Artık benden azâd ol, git gidebildiğince, Yokluğun da yok olur, gözden ırak bilince. Sen de kavrul ateşte, yananı yaktığınca, Görsün günahkâr gözler hâlini, baktığınca. Git kendi ikliminde esrik rüzgârlarda uç, Ben hoyrat bir sazağım, sevmelerim haşin, suç. Artık bildim ki, sende yaşamayan canmışım, Ve gördüm ki dilinde, bilinmez lisanmışım. Olmazın olmazına, habersizce yanmışım, Sağır sultan duymuş ta, ben en son duyanmışım. Ben zemheri demimde nergis açar sanmışım, Bir füsunkâr hayâle nasıl da aldanmışım. Yüreği sana değil, serâbına banmışım, Gökyüzünden habersiz boşuna uçanmışım. Ömür sandığım yerde küçücük bir anmışım, Meğer yitik düşlerde izafî bir zanmışım… Arafat Arık |
Yüreğine sağlık...
Halis AKDAĞ
Oz-An