ZEHRİNİ ALIP DA GİT…
Çağrılmadık konuktun en gizemli odama,
Demiştim; bir soluklan, birkaç gün kalıp da git. Mülteciydi gözlerin, bakışlarıma ama, Yasaklıydı ötesi, misafir olup da git. Oysa sen her gelişte işgal ettin yurdumu, Tek direniş görmeden esir aldın ordumu, En son kalem de düştü, ihtirasın durdu mu? Can evimi parselle ve hatta bölüp de git. Damla damla sömürdün özümdeki kaynağı, Gözlerinden tutuştu içimin yanardağı, Karalara büründü, neşemin nurdan ağı. Eserine bir göz at, suçunu bilip de git… Her adını anışta hüznün üşüşüyorken, Sen aldırmaz edanla, şuhça gülüşüyorken, Ben cehennem narında dilim lâl, üşüyorken, Ütopik haritalar şehrimi çalıp da git… Sana gel dememiştim, git de demeyeceğim, Ama bu bir vebalse, ben ödemeyeceğim, İçime kazındın ya yok edemeyeceğim, Sen kızgın ateşlerle izini silip de git… Mademki gideceksin kus birikmiş sancını, Bilmem nerde sakladın, durak bilmez hıncını, Bitir bu işkenceyi ve indir kılıncını, Yar göğsümü, kattığın zehrini alıp da git… 11.TEMMUZ.2008 |
içindeki volkanı baskılama,bırak lav olsun,ışıksalsın yüregine saglık