Anlarsın
Henüz taze ayrılık hemen sızlamaz yara
Kalbin nasıl hissetsin veda kordan sıcakmış Vefasız yüreğinde hasret denilen çıra Tüttüğünde anlarsın bu dünya kaç bucakmış Düğün senin düğünün dök kurdunu pasını Çeşmen akıyor madem dolduruver tasını Ummadığın bir günde ayrılığın yasını Güttüğünde anlarsın bu dünya kaç bucakmış Ben bu aşkın uğruna çekerken onca çile Anlamadın sevdamı düşürdün beni dile Yalnızlığa sarılıp bin bir pişmanlık ile Yattığında anlarsın bu dünya kaç bucakmış Bir birine karıştı gecem ile sabahım Hiç zoruma gitmezdi bilsem neydi günahım Elbet günün birinde sana olan bu ahım Tuttuğunda anlarsın bu dünya kaç bucakmış Kaybettim mutluluğu ne arar bende neşe Çıkmıyor ki yollarım karanlıktan güneşe Bir gün kendi kendini ellerinle ateşe Attığında anlarsın bu dünya kaç bucakmış Senin için yıllarca dökerken bunca teri Görmedin yüreğine bahşettiğim eseri Bana layık gördüğün türlü türlü kederi Tattığında anlarsın bu dünya kaç bucakmış Aşkta yanlış yapmadım olmadı asla hilem Sana sadakatimin ödülüymüş bu çilem Mutluluğu ararken elemine bin elem Kattığında anlarsın bu dünya kaç bucakmış Biliyorum sen şimdi anlayamazsın beni Bilemezsin ne diye yakıp yıktım bu teni Canım cicim diyenler sırtından vurup seni Gittiğinde anlarsın bu dünya kaç bucakmış Aşkı kesip doğradın ayrılık hızarında Artık yerin kalmadı gönlümün nazarında Kendini yosma gibi bir namert pazarında Sattığında anlarsın bu dünya kaç bucakmış Mutlu Aydurmuş |