ŞAŞIRDIM
Koklamak üzere ben gülizarda
Kızıl mı, beyaz mı,gülü şaşırdım Anlatmak istedim şaşkınlığımı O tatlı şiveyle, dili şaşırdım Bilmek lazım ben de, o an ki hali Şaşırmak, şaşkınlık bunun meali Leylasın arayan,mecnun misali Kızgım kum çölünde yolu şaşırdım Aylar boyu sahralarda dolaştım O ara saymadım, ben kaç çöl aştım O çölden kurtulup nehre ulaştım Çöl’e hatyat veren, Nil’i şaşırdım Bir güzel sevdası gözümde tüttü Ayrılık hasreti, canıma tetti Öyle bir esti ki, ters yöne attı Meltem mi, poyraz mı,yeli şaşırdım Ben bu güzelliği görmedim niye Kör kurşuna benzer sevdadır bu ya Uzattı, ürkerek, sıkayım diye Gözüne bakınca, el’i şaşırdım O kara gözlerin del’eyler beni Yalansız, riyasız,sevmişim seni Dokunmak üzere mızrapla hani Aklıma sen geldin tel’i şaşırdım Lüzumsuz, gezersin bahçede bağda Deli gönül böyle çırpınır ağda Uğruna kaç tane aştığım dağda Çam kekik kokan şu, bel’i şaşırdım Sadık DAĞDEVİREN Aşık LÜZUMSUZ NASIL BAKIYOR Hercai duygular sararken teni Aldığım her nefes özlem kokuyor Tarifsiz bir duygu kaplar ya hani Bu sevda ateşi, nasıl yakıyor Gün olup şu bahtım, gülecek diye Benim de sevenim, olacak diye Sessizce bir akşam, gelecek diye Görsen yollarına, nasıl bakıyor Bağrına o soğuk, taşları sarıp Allı turnalardan, haberin sorup Bazen tatlı tatlı, hayaller kurup Bu senin sevdiğin hasret çekiyor Özlem nöbetleri vermiyor aman Bu sevda denilen yaman mı yaman Hani uzun uzun, daldığı zaman Uykusuz kaç defa şafak söküyor Göğsüme yaslanıp, nefes alışın Beklenmedik anda haber salışın Aklına geldikçe, bakış, gülüşün Uğrun uğrun gözden yaşın döküyor Bu benim halimi, sen bilmiyorsun Sen de benim gibi, hiç gülmüyorsun Ümitler bitmiyor, sen gelmiyorsun Çaresiz zamana, boyun büküyor Bak gülün dalında bülbül ötmüyor Gönül mutluluğu niye tatmıyor Ne yapsa, ne etse, hasret bitmiyor Lüzumsuz sayende, gazel okuyor Sadık DAĞDEVİREN Aşık LÜZUMSUZ HERCAİ: 1. Hiçbir şeyde kararlı olmayan veya konudan konuya geçiveren (kimse), yeltek, gelgeç. 2. Aşkta değişken, vefasız. |
Başarılar.