Uğultulu Ormanlar Gibidir BakışlarınUzun kanatlarına kapılıp yaşamın Bulut toplamak zamanıdır şimdi En güzel düşünüşlerin yaylı koltuğunda Vakit sevginin yanaklarını okşamak Ve her şeye karşın o çelişkili hayatı anlamak vakti İnsan kalabalığı dağılır iken yuvalarına Aşk bizim için gül bakışlım Kıyım sorguların dişlilerindeki kum saati Kırık kapısından girerek aşkın Beklenmedik düşlerle gel yatağıma Koy yorgun başını sevdalı göğsüme Ellerime tutunarak unuttur acılarımı Bu yanık sayfalı ömür hapishanesinde Saçlarını okşamak bir hayal okyanusunda Aynı şeyi düşleyerek aynı anda susmak gibi Çıkarmak terli giysilerini aşkın sabırsızca Dokunmak harman terli tenlerimize Kanamak bulutların yelesinde birbirimize Ve acıkmak birbirimizi izledikçe kendimize Sana akmak yurdumun suları gibi gürül gürül Uğultulu ormanlardan bakışlarını toplamak Seher yellerine karışıp dize dize seni yazmak Sabırsız bir kısrakça eşelemek toprağı beni özledikçe Üflemek sonra kararmış, tükenmiş kandile birlikte Yudumlayarak gecenin karanlığını kırık testilerden Sokulmak gül kokulu nefesine deniz fenerleriyle Islak dudağına kapılarak nar şerbeti içmek Ruhunun arzularını kulaçlayarak denizler geçmek Kabaran teninin coğrafyasını arşınlayıp sevgiyle öpmek Kalarak yanı başında asırlarca, bir çocuk sevinciyle ölmek Selahattin YETGİN |