Bir Günün Ertesi
Güzelliğine güvenme bir sivilce yeter
Zenginliğine güvenme bir kıvılcım yeter Hz.Mevlana Bu sabah yeni bir yüz çizmek istedi gözlerim Her zamankinden biraz daha farklı... Geçtim bronz çerçeveli aynamın karşısına Güzel bir topuz kondurdum önce saçlarıma Biraz gevşekçe şişkin bombeli bir topuz... Baktım şöyle bir aynaya; Ehh işte deyip Bıraktım öylece hiç bozmadan... Unuttuğum kahküllerimi de düşürdüm alnıma Taradım zülfümü çeşm-i siyahına... Makyajsız olmazdı deyip Uzandım antika konsol dolabıma Ama hiç içimden gelmedi sabah sabah Işıldayan yüzümü gölgelemeye, vazgeçtim... Gözüm mücevher kutuma takıldı İstiridye incisi kolyem göz kamaştırıyordu Doladım iki kez boynuma Kulağıma iki inci küpe Ve parmağıma da ayni model bir inci yüzük... Eh biraz biraz biraz değişmeye başlamıştım sanki... Sıra kılık kıyafetimdeydi... O en müşkülpesent halimle Açtım gardrobumun kapaklarını iki yana Giyindim soyundum ne var ne yok ardı ardına... Sonunda birinde karar kılıp Son bir defa daha göz süzüp aynada kendime Hafif bir omuz silkimiyle böbürlenip Döndüm sırtımı aynaya Yürüdüm Bursa’mın Ufak tefek taşlı sokaklarına... O da ne; Çok geçmeden tepemde kara bir bulut Yağmur bardaktan boşalırcasına... Hava günlük güneşlikti oysa... Herkes güneşe açarken gül bendini Benim şansıma hep ağlak bulutlar mı düşer Y/andığımca... Dip not; Şans bu ya! Böbürlenme değişen y/anına Düşünce gökten kara bir bulut Döner gün, kararır hava, sonra Tüm uğraşlar boşa gider... Boşu boşuna... Kardelen Karalama şiirlerim |