Kartal Devlet Hastanesi
HASTANE
Hastane vücudumuz organıyla bölünmüş. Her dert için bir birim, bir ünite kurulmuş. Kartal araştırmada, ameliyat bir ödül. Bölümüm üroloji, Doktorum Aydın Özgül. Yatakhanenin nosu, sekizyüz otuz iki, Dört kişilik bir oda, yatak numaram iki. Kim yattı bu yatakta, nereli nerden geldi. Bu yatakta aklıma, Han Duvarları geldi. Serum kola takılı iğneler çift süngülü, Hemşireler nöbette, kapılar tek sürgülü. Ağrılar kurşun gibi, bedende nokta nokta. Geceler sızı dolu, hastalar kor yatakta. Yan yatakta Osman’a, doktorlar tümör demiş. Genç ömrünü garibim, hastalığa ödemiş. Sessiz sedasız mahzun, gözleri dertle dolu, Yatak onu bitirmiş, delinmiş sağı solu. Karşı yatakta Murat, üç ameliyat olmuş. Ne ayık ne kendinde, yüzü sararmış solmuş. Gözleri tavanda, kim bilir, ne hayal eder. Arada bir oy anam der, sonra dalıp gider. Dört numarada yatan, kendi derdiyle meşgul. Geleni gideni yok, sahipsiz, bir garip kul. Teşhis geç konmuş, kanser tedavisi görecek. Bir deri bir de kemik, ha öldü, ha ölecek. Benden önce yatan, bu yatakta eksi olmuş. Kapatmışlar dosyayı, çilesinden kuttulmuş. Çok inlemiş o gece iki eli başında, Dört suları değişmiş dünyası, genç yaşında. Nöbet nöbet gelirdi, ağrı sızı ve acı, Artık fayda vermiyor du, iğnesi ilacı. Uykusuz gecelere , kara kâbuslar astık, Candan arkadaşımdı, yanağım öpen yastık. Murat Afyonlu, Osman İstanbul’da ki Karslı, Diğerini sormadım nerden, nereli aslı. Kimi şifa bulmuştur, kimini alır morgçu. Kimse kalmaz burada, herkes olur taburcu. |