VE DÖNÜŞTÜMBir kese kağıdı içinde sunulan leziz bir damak tadıydım senin için yedikten sonra buruşturup bir kenara atmıştın kağıdı ki çevreyi kirletmekten ceza almalıydın bence. Ne zehir saçtığının farkına bile varmadın yok olmuyordum çünkü toprağa karışıp durduğum yerde dönüşüm için bekliyordum sadece ya kağıt olacaktım ikinci kalite üstüne notlar yazılan abuk sabuk çizgilerle karalanan, sonrada çöpe atılan işe yaramaz bir bitiklik gibi ya da...... Kirlenen her duygu gibi kendimi bir limanın mendireğinde buldum önce dalgalar yükselip ayaklarıma çarptıkça gel bana sesini içime çektim gönlümde büyük bir heyezan gözlerim bitmişliğin son demini içerken sürüklercesine atmak istedim kendimi denizin kolarına. Belki de huzur ondaydı beni çekip götürür dü karanlık içlerine ve unuttururdu her şeyi yaşanmışlık adına belkide hiç doğmamış sayılırdım kirletilen yüreklerde. Ve tam orada dönüştüm.... Üşüyen ayaklarım isyan ederken dönüşüme ben ilk heyecanını tadan bir çocuğun kırmızı kurdele takılan yakasıydım sanki biraz korku, biraz sevinç, biraz da burukluk vardı damağımda ama isyanın siyah bayrağı başlamıştı gönlümde dalgalanmaya. Kadındım.. Ve her günah benim boynuma geçen ilmekti toplum denen bu tuttuğunu öldürme çabasında olan yazdığı kitapları yine kendi aforoz eden beğenmediğini dar ağacında sallayan acımasız bir dalga kırandı sanki ne yol veriyordu ne isyan kabul ediyordu. Ve ben ölmek yerine yaşamayı seçmiştim tüm bu karabasanları kabul ederek yaşamda ve inadına yaşıyordum göğsümü siper ederek kendini bilmez dillere halbuki ne karışırdı kırılan yürek benimdi hıçkırarak ağlayan beden de benimdi hırpalandıkça halt yemek düşerdi ellere. Ve dönüştüm kara kanatlı bir meleğe.. Ayvazım DENİZ |
şimdi şiirinizi okurken aklıma geldi de;
keşke hadi 2. 3. kalite neyse ne de şu 5-6 hatta daha kalitesiz insanların da değimi olsaydı. ne güzel olurdu değil mi?
kutluyorum
esenlikle kalınız