BENİ AFFET BABAMŞahitliği arttıkça acılara Göçüyor kızın baba göçüyor. Köşe başı demirciler yok artık, kılıç bileyenler açık saçık... Şimdi her yer alabildiğine kan revan olan acı tetikte belki de. Pembe pabuçlu çocuklara ne mi oldu ? İmha edildiler itinayla.. geriye kalanlar içiyorlar,mutlular. Elleri ellerimden kayıyor her safinin .. Ben hayata dargınım baba düşlerimi vuruyor. Gün geçtikçe sönüyor ışıklar ve ben korkuyorum karanlıktan arka mahalleden gelen sesler,ağır sesler,bomba sesleri... Ekmeğe katılan kırmızıyı gördükçe baba; kusuyorum,acım insanlığa. Kekik kokusunu sürünen dağlara, Şarjörünü boş tüfeklere, babadan miras sandıkta unutulan silahlara bile onlara bile acım şimdi herşey gün yüzünde dolu dizgin. Kapı arası fısıldaşmalar yok. Ben burdayım diye bağırıyorlar, tokatlayamadığımız insanların devrindeyiz. Kızacaksın,kız baba. ’Yüreği namlu,dili hak kızım’ derdin bana, gecemin lambası,sabahımın nefesi aslan babam. Gökyüzü gaza büründükçe,kandırıldıkça biz değişti kızın. Başıma neler geldi,başımıza neler geldi, bozdu beni her darbe,aldı götürdü sevinçlerimi. Eziliyorum; acıyla pişmiyorum,yanıyorum baba. Hak diye bağırsam ölür evladınız, Gördüm, toprağın bile kabul edemediği çiçekler var. Bağırırsam; benide ekerler, Uçurtma yapamam seninle ilk gün ki gibi, seninle diktiğimiz çamları sulayamam, beyaz gömleğimi giyemem bağırırsam beyaz gömleğimi giydirirsin baba demem o ki;ölürüm yanarsın babam beni affet ! uzak diyarlardayım kendimden. dişimi sıktım sustum. gözümden akıttım sustum. gençliğe darıldım. Sabah olmuyor oralarda, ateş düştü bir kere onulmaz yaralar. Bekleşen yarlar. Öyle bir yer ki burası: Ne gül kokusu var ne ipek saçlar,ne tatlı cıvıltılar... Annelerin saçı hep ak burda, Çocuğuna babasının ismini veren gelinler. Evlerin her bir yanı fotoğraf, ağlamaklı nefes. benim evime benzemiyor; görmediğim bilmediğim dokunamadığım hayatların ülkesi buralar. Kalbim vinç değil ki benim nasıl ben olabilirdim söyle babam bahane bulmak deme allah aşkına beni affet! Dilara SAYAN |