ÖLMEK ZAMAN ALIRDIRüzgar göz kırparak yanından geçti Saçlarını savurdu gerçeklerin yüzüne diz çöktü bağrına sarılan kız sahte aşkın gözleri üzerinde dansederken ayağına basmanın o tedirgin utangaçlığıyla usulca eğilip geçmişin çamurunu dizlerinden silkeledi bir caddenin tam ortasına bakıyordu kaldırımlardaki sessiz ayakların çığlıkları vitrinlerden yansıyan aksine baktı gözleri boyayan sahtelik her yerinde oynaştı silkelemek istedi üstünden teker teker örttü mantosunu sahteliğin üstüne.. Gece kirpiklerini kapattı karanlığa bir damla düştü gözlerinden toprağa yağmur dendi adına halbuki nasılda ağlıyordu başında ki kara bulutlar göremeyen onca gözlere inat süzülüyordu üstüne kız biliyordu gerçeği kaybolan aşklardı yeryüzüne damla damla düşen ve düştüğü yerde toptağa sarılarak üşüyen. Güneşin gamzesine vuran kahkahalarını özlemişti kız ışıl ışıldı bir zamanlar doğan günle uyanan kalbi nasıl da karabasanlara teslim olmuştu böyle nasılda izbe köşelere alışmıştı gizlenen bir mülteci gibi geminin ambarında yüreği ağzında eli çarpan kalbinin ritmityle gidip gelirken göğsünde nasılda korku şemsiyesinin altına sığınmıştı. Şişenin dibini görmeden uyumaya da alışmıştı denizin gözlerinde korkusunu şişenin dibinde öldüremeden daha sızıp kalırdı en soğuk bakışlarda pişmanmıydı? Bilmiyordu henüz pike yaparak dalmıştı aşkın gözlerine ah ne çok da boğulmaktı arzusu belkide o yüzden uyuyordu gözleri açık olarak ölmekle yaşamak arası bir sırat köprüsünün o en kırılgan çizgisinde trapezle asılmasıydı ömrünün aşk belki de o yüzden aldanışların acısı ağır gelmişti o yüzdendi bir karar arefesinde bu caddenin başına tak’ ları kuruşu geçit töreni başlayınca içinde seçecekti en yoğun acıları teker teker içinden ve bir adım da arşınlayacaktı geleceğin kapısını geçmişin üstüne çarpmak için Yeni bir aşka merhaba demek için hele dur dedi içinden gözleri kara elmas gibi parlarken karanlığa alışmak da zaman alırdı. Ayvazım DENİZ |
Uğur böceğide yakışmış
Yüreğinin sesi daim olsun dilerim