SENİ ÖZLETİR
Tüter buram buram hasretin güzel
Yol girer araya, seni özletir Çiçektik bir zaman, şimdiyse gazel Yıl girer araya, seni özletir Ne zaman hatıra gelsen bu canda Kahveyi ocağa sürerim anda Cemâlin belirir kahpe fincanda Fal girer araya, seni özletir Hangi yöne gitsem yanına çıkmaz Hep tersine suyum, mecrada akmaz Yakama yapışır, tutar, bırakmaz Kul girer araya, seni özletir Bir an görebilmek için ölürdüm Elim kolum bağlı; inan, delirdim İmkân olsa hemen koşar gelirdim Kal girer araya, seni özletir Yitirmek çok acı yâren bulmuşken Yüreğim lebalep aşkla dolmuşken Eyersiz bir ata razı olmuşken Nal girer araya, seni özletir Kuşlar eski kuşlar değil ki canım Hepsi pervazlarda gamsız mihmanım Ancak mektubuma yeter dermanım Pul girer araya, seni özletir Sitemkâr, bîçare ruhum muzdarip Huzur bulamıyor surûra erip İşte, böylesine mahzun ve garip Hâl girer araya, seni özletir Mücella Pakdemir, 3. Kitap şiirlerimden Şiirimin ilk dörtlüğünü fotoğrafta görülen can dostum, değerli arkadaşım Azime Çavdar Gürlek için yazmıştım. Bu şiire devam etmemi arzu etti. Onu kıramadım ve sonunda böyle bir çalışma ortaya çıktı. Beğeni ve yorumlarınız için şimdiden çok teşekkür ederim. |