Sus/pus/yoz“Yüzümdeki çitlembik izi Sökülene kadar devam/ İt artığı yalnızlık limanlarına…” Sevgi elekleri talan Yar olacağım güne Dipsiz kuyulara umut Ellerim vantuz Kemiklerim tel Yüreğim iklim Yüreğinize… Güzü kurşun bir alevin İkircikli mevsiminde Toprağa sözlü saz Ve bilinmez ayinlere Kalp basacağım Gözleri jant kusan Fabrikamda/ Çoğalınız! Yüzleri mevsim gülüşlü çocuklar Aynı acılara banmak için değil Elden giden ağaçlara/ Tel örgü kuşlarına/ Özgürlük işleyen Sus/pus/yoz sancılara Çoğalınız… Cesareti bir evlek etmeyen Korkak kahramanlara diyorum Korkan olsa/olsa dönek olur Yüz elekli yarınlarına… Kanayın diyorum; Mutluluk pozları yerine İçten içe kese/kese Aymaza düşmüş Zalimlerin sözünde Anlam dolsun bakışlar Okumanın azmi Yüreğin zaferi Dinlenin kuşlar Bu gece asayiş Berkemal… Söz verin! Vicdanınıza ektiğiniz Soğanlar bitti/ Ağlayın yaşlar Damarından… Sızı parkında demlenin Deniz koyun adını Tüm çocukların Mavisinde zamanın/ |
Soğanı kesince göz yaşardığını bilirim de
Vicdana ekilen soğan ne zaman ağlar ağlatır bilemem
Daim ol