ah veysel ah
iki iblisli çay söyle bana veysel
bir paket kısa günah kap gel çakkaldan paranın üstü sende kalsın bana aşktan bahset bana Rahmandan gözlerine sürme diye sabır çeken kadından Kadınların Rabbından anlat veysel kaç günahı gömdün diri diri toprağa hangi tefeci örttü hımarı sermayenin üstüne kaç yaşında girdi gerdeğe nefsinin günahı söyle veysel iki canı bir bedende taşıyan cennetin kapısı mahallede ne gezer ayıpla anayı koş kahveye veysel herkese benden çay söyle iki iblisli olsun biri saçını yolsun, öbürü ifridi bulsun müslümanın mumla arandığı memlekete şeriat getir koş getir veysel koşş sermayesi din olanın şeytanı utandı kaçtı ahmak veysel coş in cin meydanlara indi , sakallar dizlere indi iman ise çoktan bitti aptal veysel koş koş iblise koş Nil 3 Kasım 2013 istanbul dolayları |
Gerçekmisin merak ediyorum bazen. Okutturasım geliyor arkadaşlara okuyun şiirleri seslice bana diye, duyduklarımla yalnızken okuduklarım bir mi diye?
Oysa onların gerçekliğinden ne derece emin olabilirim ki. Öyle güzel kaleme almışsın ki yeniden birşeyleri,
birşeyler diyorum çünkü artık tek bir inancım var Carbon atomuna şiir yazacak olsan o bile efsane olurdu.
Artık şiirlerini sana anlatmak istemiyorum, senin kafanın içindeki dünyayı bana anlatmanı istiyorum.
Merak ediyorum çünkü çok merak ediyorum, Evet belki manik bir zihin serbest ve iyi dizayn edilmiş çağrışımlar gibi duruyor. Ama biraz fazlası da var sanki sanki mani bir perdeymiş gibi zihninde. Biz onu tanıyamayalım anlayamayalım diye. Sanki bir dahi o kafatasını çatlatıp fırlamaya ve bizimle ezikler diye dalga geçmeye hazırlanıyormuş gibi hissediyorum..Sen bize anlat kendini bu sefer şiir yazmadan anlat seni bu kadar yetkin kılan nedir?