**YORGUNLAR**
Yağmursa omuzları ıslatan/kuşların kanatlarını ve baharı
Damı toprak ahşam evleri/duvarları nem kokutan Yaşanmışlığın gözleri/ hep yarına umursuz baktıran Kuru ayaz yorganları/uzun kuş gecelerini yıl yaptıran Tükürürüm geceye/tren rayları gibi uzayıp giden günlere Şehirler arası terminallerin kokusu yorgun ömürlere yapışmış Yalancı boyalı duvarlar/sandıklara saklanırken Ağır yıllar saklı tavan aralarında/bayramlıkları bekler Paslı uykular gecenin yorgunluğunda/beli açık uyamaksa Tan vakti çeyrek ekmek/bir kaç kömür karası zeytinle karın doyurmakta Pazar alışverişleri gün batımına düşmüş ve unutulmuşların gagalarında Sokağın mırıltılı türküleri /çocukların ellerinde oyuncak Pencereler siper olmuş/ saçı sakalı uzamışlara Yol gözlemekten öte/soğuk suyla traş olma bitkinliği umarsız Uzun kelimeler güne sığmıyor artık/ hep dar zamanlar demi kaynıyor Büyük harflerle yazılmış/ alınlarının tam ortasına gönül yorgunluğu Yeşil artık bir köy özlemi /masalsı gitmelerden uzak Uyku dolu gözler hep dalgın yarınlara bakmakta Pazar günleri magazalar kapılıyken/rol çalıp geziliyor Elinde siğarası dibine kadar çekiyor/eli yanıncaya dek hayatın Tarihin içinde figüren olanın kaderi/şakaklarına ak düşürmüş Eli kalem tutan yazarlar/bitmiyor bu gecenin karanlığı derdinde Mavinin ismi bilindik kara tahtalara yazılıyor/tepeşir beyazlığı gölgesinde Kitaplar tozlu raflara kalkıyor/tarih gizlemekten utanıyor/yorgun yaşamları |
Yüreğine kalemine sağlık
Yürek sesin susmasın
___________________________________________Selamlar