ADAMIMEy beni cennetinden soyutlayan adam güneşimi laf kalabalığıyla çamura bularken yerin dibindeki Ares alkışlamıştır seni ki ne çok sever günahkar ruhları barındırmayı. Kazanlar kurulsun kapımın önüne sen ki her akşam bağdaş kurardın ya ruhunla bir kez görme uğruna işte tam orada ateşe versinler sevda kokularımı sular paklasın günahlarımı sarsınlar beni ayrılık kefenlerine gömsünler dokuz tahtadan da kalın yüreğine. Üstüme atılan toprağa dikkat et ama adam Sibirya topraklarından soğuk olsun ancak böyle söner bu yangın Arkamdan sesli ağlama timsah göz yaşların toprağıma damlasın yeter hemen anlarım beni ziyarete geldiğini yalandan ayakkabının topuğuna basmana gerek yok nice sessiz yürüyüşlerinden de tanırım ben seni bilirsin cama atılmadan daha bir taş kokunu getirirdi rüzgarlar burnuma işte derdim içimden benim adamım geliyor bir deli poyraz gibi mutluluklar kucakla sevdanı derdim uzun boyunla eğilirdin küçücük yüreğime öperdin en gizli köşesinden ama çok önce çok. Şimdi ver son kez dudak kenarından damlayan balından bir zemzem suyu şifasıyla yudum yudum içeyim sonra ellerimi kavuşturup yokluğuna huzur içinde öleyim. Ayvazım DENİZ |
ancak okuyabildim,
tebrikler,
sevgimle..