![]() KÜÇÜCÜK PEMBE AYAKLARIN İZİYDİ O SAHİLLERDE..ELİSEVETA..
KÜÇÜCÜK PEMBE AYAKLAR
15 Temmuz 2013, 13:26 Romanya nın Karadeniz kıyısında gülümseyen bir liman kenti idi adı Köstence Roma ve Osmanlının kokuları sinmişti sanki tarihinin o eski kalıntı duvarlarına hala Dobruca böglesinde 6. yüzyılda Yunan göçmenlerce kurulmuş ismi de oradan geliyordu, Roma imparatoru Constansa dan almıştı şehirde Türk Tatar azınlıkları hala varlıklarını koruyabilirken Büyük annesinin doğup büyüdüğü o sırlar dolu aşkları kalbiyle beraber denize bakan bir mezarda bırakmıştı yıllarca evvel Eliseveta yı doğuran o kadın Burada güzel günleri yaşayacağını biliyordu,hatırı sayılır mal varlığı sadece ona kalmıştı o yorucu yolculuk sonrası deniz fenerinin harika yanıp sönen ışıklarında dalgakıran tarafından tüm umutlarını koruyacaktı arkeolog kocası arada uzaklara gitsede o yalnız kalamayacaktı deniz fenerindeki o güçlü ışık ve onu taparcasına çok seven o büyük annesi yanlarında olacaktı içi rahattı şimdi derin bir nefes çekti eşyalarını yerleştirirken baba annesi sararmış bir tabloda evin giriş katında gülümseyerek onu karşılamıştı sanki üzüm bağlarının arasından yürüyen o dik patika sonrası ekili ay çiçek tarlasında büyük annesinin kokusu vardı, ondan başka pek kimseyi sokmadığı tepedeki o küçük çam ağaçlarının olgun kütüklerinden yapılı gözü gibi koruduğu ev iyi ki geldin deyip iç geçiriyordu sanki şimdi onun varlığıyla.. DENİZ ÜLKESİNDEKİ KADIN GELDİM İŞTE Deniz feneri çağırınca geceleri dönence ışıklarında deniz ülkesinin kızı koşardı yalın ayak sandaletlerini unutup ta sabaha kadar beklerdi yasak dedikleri aşkın sıcacık ellerini melekler bile kutsal asasıyla yol verip koş derken o büyük aşka aldırmazdı önünü kesecek aşkı bilmezler yolun yokuş başında ay ışığı iz sürerken koruyup onu tüm adımlarında ulaşsın diye o deniz fenerinin ışıkları altında geceler uzanmış sere serpe aşka deniz kıyısına vuran ışıklarda bir dolu gülüşlerini almış sevdadan yana kanattığı ayaklarında koşuyordu her gece bıkmadan Karadeniz in sert rüzgarlarına mezarımı kazsınlar kumlardan diyordu aşkı yazan taşımda üşütüyordu aslında geceler sertti rüzgarlarında acırdı üşürdü çoğu kez koşarken yalın ayak kızarmış ıslak ayakları aldırmazdı hiç sevdiceği ısıtacak ayıklayacak tı kumlarını nasılsa sımsıcak avuçlarıyla.. GELDİM İŞTE DENİZ ÜLKESİNE SEVDALI KADIN CANIM BÜYÜK ANNEM VARDIK SONUNDA SENİN YAŞADIĞIN TOPRAKLARA BAK KUCAĞIMDAKİ PEMBE YANAKLI MELEĞE SENİN İSMİNİ YAŞATACAK BU SAHİLLERDE ADI ELİSEVETA BANA ASASINI DEĞDİREN O KUTSAL ADIMLARIN İZİNDE ROMANYA’ DAN BİR AŞK HİKAYESİ ELİSAVETA |