Hani diyorum sevgili öylesine görkemli Hayra kavruk düşlerde Yıllara sığmayan Sönmeyen kutsal ışık, Aşk’la gel
Uzak dağlarda yetişen Ürkek ceylanın iççekişinde Dağılsın tüm korkular
Öyle bir gel ki Güneşin ardını rehin olan Açıl-a-mayan mevsimlerin Tutuşsun etekleri Ya, nefesle buharlaşan pencere Gölgelerin esirliğinden kurtulup Gecenin yüzü ay ışığında buluşsun
Gül-i Rana tiyatro biletinde değil Yazılsın gökyüzüne adımız Gözbebeklerimizde miraç etsin yıldızlar
Ömre seyir güzergâhımız Her gecenin sabahında Ayakuçlarımıza mühürlü İşte öyle bir görkemle gel ki Peşimizde iz sürsün gönül kıyılarımız.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Uzun zamandır buralara pek uğrayamaz oldum. Malum okullar açıldı, iş güç derken zaman geçiyor. Şiirinizi bütün olarak beğendim; ancak detaylarda bir takım zorlamaların olduğunu söylemeliyim.
"Öyle bir gel ki Güneşin ardını rehin olan Açıl-a-mayan mevsimlerin Tutuşsun etekleri Ya, nefesle buharlaşan pencere Gölgelerin esirliğinden kurtulup Gecenin yüzü ay ışığında buluşsun"
'Güneşin ardını rehin olan' ifadesinden bir şey anlamadım. Acaba bir klavye hatası mı var, diye düşündüm.
'Açıl-a-mayan' gibi çift kullanışları bırakın okuyucu kendisi yapsın. Şiiri okurken bu imladaki bir kelimeyi seslendirmek (yani anlaşılmasını istediğiniz şekilde) mümkün olmuyor. Bu son zamanlarda moda oldu şiir yazanlar arasında. Ben pek makbul bir şey olduğu kanaatinde değilim.
'Gölgelerin esirliğinden kurtulup" mısraında geçen 'esirliğinden' kelimesi 'esaretinden' şeklinde kullanılır. Bu kullanış yanlış mı, hayır; ama alışılmış bir kullanış değil. Bu şekilde kullanmak şiire bir şey katıyor mu, hiç sanmıyorum; aksine okuyucu okurken 'acaba neden öyle söylemiş' diye düşünecek ve o noktada belki de şiirden kopacak.
Size çok önemli bir şey söylemek istiyorum. Şiir parlak, cilalı, alışılmamış bir takım söyleyişler, benzetmelerle yazılmaz. Yani yazdığınız şey -ne şekilde olursa olsun- ya şiirdir ya da değildir. Dikkat edilecek husus nasıl söylendiği değil, söylenen şeyin insanın yüreğini sarıp sarmadığıdır. Size tavsiyem daha gösterişsiz, daha sade yazmanızdır. Mesela 'Hayra kavruk düşler' ifadesi temeline indiğiniz zaman hiçbir şey ifade etmiyor. benzetmelerde, kullandığınız sıfatlarda çok net ve anlaşılır olmalısınız. Aksi halde -yukarıda da söyledim- okuyucu şiiri bir yana bırakıp sizin cilalı sözlerinize -acaba bu nedir babından-takılıp kalacaktır.
Hani diyorum sevgili öylesine görkemli Hayra kavruk düşlerde Yıllara sığmayan Sönmeyen kutsal ışık, Aşk’la gel
Uzak dağlarda yetişen Ürkek ceylanın iççekişinde Dağılsın tüm korkular
Öyle bir gel ki Güneşin ardını rehin olan Açıl-a-mayan mevsimlerin Tutuşsun etekleri Ya, nefesle buharlaşan pencere Gölgelerin esirliğinden kurtulup Gecenin yüzü ay ışığında buluşsun
Gül-i Rana tiyatro biletinde değil Yazılsın gökyüzüne adımız Gözbebeklerimizde miraç etsin yıldızlar
Ömre seyir güzergâhımız Her gecenin sabahında Ayakuçlarımıza mühürlü İşte öyle bir görkemle gel ki Peşimizde iz sürsün gönül kıyılarımız.
Ümmühan YILDIZ.
Sen var ya sen, Bacim; Yuregini bir ben bilirim diyecegimde olmayacak.. Seni en guzele, O'na telism edip sevgimi sana, tebriklerimi bu yurek dokumune birakiyorum. Kalemin anliklari bile boyle siir yapiyor ki, hep yaz, ciz ve yolun acik olsun kendi kurulu dunyanda.. Bendesin...
İçen bir çağrı, içten anlatımı gibi... Betimlemeler çok naif ve etkili, şiiri okurken akıcılığı ve ahengi dikkat çekiyor... Teşekkürler kaleminize... Selam ve saygımla...
Tebrik ederim ...