BEŞERZerre kadar çekinmem dayılık taslayandan Her kim sessiz sakinse odur kendinden emin Hiç haz etmem sırtını inanca yaslayandan Sözü doğru olanın neyine gerek yemin? Korkarım kaleleri laf ile fethedenden Aklım çıkar sürekli kendini methedenden! Onurdan taviz verip zirvelere çıkılmaz Her insanın olmalı kendince bir duruşu Zemîne sağlam basan, dimdik olan yıkılmaz Savuşturmayı bilir kahpece her vuruşu Birkaç darbe alsa da farketmeden sırtına Ne deprem sallar onu ne de hırçın fırtına Bazıları dostunu yüzüne karşı över "Senden iyisi yok" der, "sen ağasın, sen paşa" Olmadığı ortamda tutar ardından söver Onlar ki her güçlünün elinde olur maşa Çıkar için her daim edenler yalakalık Bence hepsi dayaklık ve dahî falakalık! Kendini övüp durmaz özü sösü bir olan Dostlarına bırakır meziyetinden bahsi Mangaldan kül kaldırmaz, söylemez yalan dolan Hayat takım oyunu, oynamak olmaz şahsî Bazıları ortaya koymamıştır bir eser Lâkin kendine yontar, mübârek sanki keser! Kimi esir almışsa benlik denilen illet O sürekli çalışır egosunu tatmine Ondan medet ummasın ne vatan ne de millet Ne namazına kanın, ne Kur’anı hatmine Velhâsıl böylesinden ne hayır gelir ne şer Onlar ki bu dünyaya boşuna gelmiş beşer. 25.Ekim.2013. . |