***İSTANBUL ***
Mektubuna dökülen güzelliğin/Akislerinden geçerken zamanın
Mermer camilerin avlularında/Serçe kuşlara yem veriyordun Açıyordun kollarını kanlıcaya/Eski bir şarkı belki şiir tadında Katlanmış mektubumu açıyor/Her köşe başında yazıyordun Mektubumun keskin kenarından/Adalara ağlar çekiyordun Topkapının cumbalı penceresinden/Kızkalesine bakarken, Bir lodos lazımdı yaprakları sallayacak/Hüsn ü ana ünvan Hayali geçiyordu O kalabalık sokaklardan/Onu ararken Karıştırırken anıları/Elinde nesih kalemini tutuyordun Bir ses kopuyordu içinden/Aşıklar tepesinin deminden Emirganın çay bardakları/Ahenkli heykeller oluyordu Dinliyordun mavi semanın/Açılmış kanatlarında onu Yedi mısrayı/Yedi renge boyuyordun/Yedi tepeden Mürekkebin/hece vapuru/Köpükleriyle yanaşıyordu Bu mektubun cevabını/Gümüş tabakta bekliyordun Güneş doğuyordu/Münevver lekesiz yüreğinden Saçları aklına gelince/Kopuyordun manzaradan Fethi zor istanbulu/Şimdi daha iyi anlıyordun Durgun sular pulpul dokuluyordu/Zirvelerden Söylenmedik ne varsa/Kanatlarına konuyordu Kaç mekan iklim oldu/Bu mektubu yazarken Mısralar damla damla yağıyordu/İstanbul’a Hisarlara masalların fısıltısını/dikiyordun İstanbul yağmur olup akıyordu/Dizelerine Kaç mevsim geçti/İstanbulun gözlerinden Elin eline dokunacağı/Günü bekliyordun Martılar şahit oluyordu/Tasviri şiirlerine Gün batıyor ay doğuyordu/O uzaktayken Bir rüzgar esiyordu/Çamlıca’dan şiirine Gidemiyordun/Şehri bekliyordun Gözlerin gök kubbeye/Bakarken |
özlediğim aşk
tebriklerimle