48
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
2254
Okunma
Tut elimi kardeş!
Aslında tanımam/etmem seni.
Bak! Sana “kardeşim” dedim
Çok mu önemli kim olduğumuz/kimliklerimiz?
Özgür bırak kafandaki tilkileri!
Duyuyormusun ?
Şu vadiden gelen içli kavalın sesini
Bak ne kadar benziyor birbirine!
Sevdalarımız/türkülerimiz!
Coşkularımız/hasretlerimiz,
Törelerimiz.
Tut elimi!
Bak kar yağıyor
Hava ne kadar da ayaz
Ve şuradaki kulübeden
Tezek kokusu geliyor
Bir kadın ateş yakmış olmalı
İkizlerini ısıtıp emziriyor
Ver elini dostum!
Birlikte varalım geçide
Gün solmadan
Kuzular çan sesine koşuyor
Annelerini kaybetmiş
Yaşlı köpek kaval dinliyor
Sürüler çok dağınık
Bulutların aklığı göz kamaştırıyor
Görüş mesafesi azalmakta
Ufuk daralıyor
Çobanlar tedirgin
Karanlık basıyor
Yine yaban kurt ulumaları
Hangi yamacın ardında ki bunlar
Kör olasıcaları!
Gel kardeşim eylenme!
Uzat elini!
Zifiri gece olmadan
Birlikte geçmeliyiz
Ölümcül geçidi.
İkimiz de yaralıyız biliyorsun!
Kayalıklara fazla sokulma!
Yarasalar kan kokusu aldı
Kurtlar isterikçe ulumakta
Çalılıkların suratımıza attığı şamar
Annemizin sevmesi gibidir
Aldırma!
Şu türküyü dinle!
Bak ne güzel çalıyor çoban
“Ben bu yıl yarimden ayrı düşeli
Her günüm bir yıla döndü gidiyor
“Gönlüm ataşlara yandı gidiyor
Gönlüm bir güzele kandı gidiyor”
Geçide kadar bunu söyleyelim
Marş gibi
Kurtlar sevdalılara saldırmaz
Haydi uzat elini!
Birlikte yürüyelim!
Bak şurada iki köy var
Biri ağaç minareli
Diğeri meşeli
Taştan evleri
Biri senin olsun
Biri benim
köyler hepimizin
Az kaldı arkadaş!
Ver elini!
Tut elimi!
Heyy şeytanın dölü!
Çakal kapital!
Sen nereden çıktın önümüze!
Çek elini!
Seninle paylaşacak
Hiçbirşeyimiz yok bizim
Defterini de
Elbet bir gün düreceğiz
İşte o gün
Güneş çok ışıltılı doğacak
Ve insan sevdalarına
Herkes inanacak
Celal Çalık