Tut Elimi!Tut elimi kardeş! Aslında tanımam/etmem seni. Bak! Sana “kardeşim” dedim Çok mu önemli kim olduğumuz/kimliklerimiz? Özgür bırak kafandaki tilkileri! Duyuyormusun ? Şu vadiden gelen içli kavalın sesini Bak ne kadar benziyor birbirine! Sevdalarımız/türkülerimiz! Coşkularımız/hasretlerimiz, Törelerimiz. Tut elimi! Bak kar yağıyor Hava ne kadar da ayaz Ve şuradaki kulübeden Tezek kokusu geliyor Bir kadın ateş yakmış olmalı İkizlerini ısıtıp emziriyor Ver elini dostum! Birlikte varalım geçide Gün solmadan Kuzular çan sesine koşuyor Annelerini kaybetmiş Yaşlı köpek kaval dinliyor Sürüler çok dağınık Bulutların aklığı göz kamaştırıyor Görüş mesafesi azalmakta Ufuk daralıyor Çobanlar tedirgin Karanlık basıyor Yine yaban kurt ulumaları Hangi yamacın ardında ki bunlar Kör olasıcaları! Gel kardeşim eylenme! Uzat elini! Zifiri gece olmadan Birlikte geçmeliyiz Ölümcül geçidi. İkimiz de yaralıyız biliyorsun! Kayalıklara fazla sokulma! Yarasalar kan kokusu aldı Kurtlar isterikçe ulumakta Çalılıkların suratımıza attığı şamar Annemizin sevmesi gibidir Aldırma! Şu türküyü dinle! Bak ne güzel çalıyor çoban “Ben bu yıl yarimden ayrı düşeli Her günüm bir yıla döndü gidiyor “Gönlüm ataşlara yandı gidiyor Gönlüm bir güzele kandı gidiyor” Geçide kadar bunu söyleyelim Marş gibi Kurtlar sevdalılara saldırmaz Haydi uzat elini! Birlikte yürüyelim! Bak şurada iki köy var Biri ağaç minareli Diğeri meşeli Taştan evleri Biri senin olsun Biri benim köyler hepimizin Az kaldı arkadaş! Ver elini! Tut elimi! Heyy şeytanın dölü! Çakal kapital! Sen nereden çıktın önümüze! Çek elini! Seninle paylaşacak Hiçbirşeyimiz yok bizim Defterini de Elbet bir gün düreceğiz İşte o gün Güneş çok ışıltılı doğacak Ve insan sevdalarına Herkes inanacak Celal Çalık |